Eğitimci & Yazar – Şahsenem PARLAK – “Kalplerle Buluşan Bir Hayal”

Yazmak bir yol, okunmak varış noktası. İmza günü ise benzer kalplerin buluşması. Bu ayki imza günüm hayalimden bile öte bir deneyim oldu, memleketim Pazar’da. Kitaplarımı okuyucularımla buluşturmak sadece bir etkinlik değil, çocukluk hayalimdi aynı zamanda. Yazılarımı kendi köklerimde insanlarla buluşturabilmek, kültürel bir bağ kurmak demekti…

365 Eksi Bir’in öyküleri hayatın küçük anılarını, kayıplarını ve sürprizli mutluluklarını anlatıyor. Kitap bir yolculuk gibi. Her sayfa ayrı bir pencere, her öykü ayrı bir dokunuş. Ve gördüm ki bu öyküler sadece sayfalarda değil, insanların kalplerinde de karşılık bulmuş. Misal, Pazar imza günümde hiç tanımadığım bir okuyucu bana sarılmak istedi.

Ama öyle sıradan bir “tanıştığımıza memnun oldum” gibi değildi. Sanki tüm yaralarını birkaç saniyede sarmamı ister gibiydi. Sanki dağılan ömrünü toparlamamı bekler gibi.
“Kitap okumayı sevmem ama kitabınızı okuyup ölene kadar saklayacağım” dedi. Kayboldu kalabalığın arasından, geçerek tüm yalnızlığıyla.

Kitaplar ve kelimeler sayesinde insanlarla kurulan bağların gücüne bir kez daha inandım. Her kitap aslında kalbe giden bir yolculuktu.

İçimde çocukluğumdan beri yüksek sesli bir cümle vardı. Yazdıkça usullaştı ve zamanla satırların kıymetini bilen gönüllere ulaştı. 365 Eksi Bir insanlara ulaştıkça sanki ben yılların yükünü değil, umutlarımın hafifliğini taşımaya başladım.

365 Eksi Bir bir anlatı kitabı; felsefeyi, sosyolojiyi ve psikolojiyi bir eğitimci kimliğiyle ama yalnızca rasyonel bir bakış açısıyla değil, sezgisel, kalp kapılarımı açıklayarak ve ne mutlu ki omzumu edebiyata yaslayarak, felsefenin kazandırdığı duruşla, biraz ironik ve septik bir bakış açısıyla, hafif de nükteden bir tarzda yazdığım bir kitap.

365 Eksi Bir; bazen kalabalık bir günün ortasında içime çöken sessizlik, bazen de gece kimsenin duymadığı bir kelimenin içimde yankılanması.
İşte o sessizliklerden doğan bir kitap, ya da topluma karşı naif haykırışlarımdan…
Bir eksilmenin, bir iç çekişin, tamamlanmanın ve duraklayabilmeyi hatırlamanın kitabı.

İnsanın yazdıklarının birilerine ulaşması çok kıymetli, ama yazdıklarının birilerinde bir yerlere dokunması asıl büyü…

Dedim ya, içimde yıllardır susturamadığım bir melodi vardı. Ne bir şarkıydı ne de bir hikâye tam olarak. Bu melodinin ilk hikâyelerini Demetevler’de duydum. Ankara Demetevler, konudan dönüşen mahallede. Sokakta iç içe, balkondan konuşuyor; uzatılan kadar yakın olan bir hayatı sürdürmüş. 80’ler, 90’lardı. Mahallede sokaktan geçen sesler; kalaycı, patates-soğancı, eskici, kimi zaman dertli bir şarkıyı tutturan dilenci karı koca, salıncakçı amca, ayı oynatıcısı, pamuk şekercisi, niyetçi… Yürürken sokağımızda ben de geleceğe yazılar yazıyordum çocuk aklımla aslında.

Bir de çocuklar vardı, çocuklar ve çocukların sesleriyle cıvıldaşan kaldırımlar…
Demetevler’in betonla tuğlanın arasına sıkışan kuş sesleri, doğaya yer bırakmayan yüksek binaları… Ama yine de orada öğrendim hayatı ve kültürün bazen bir komşu kapısından, bazen eski bir radyodan, bazen soba üstünde kaynayan tencereden nasıl sızdığını evlere. İşte beni ben yapan ne varsa büyük kısmı orada birikti aslında.

Sonra başka şehirler, yollar, iklimler, hayatlar; her adım bir nota daha kattı içimdeki melodiye. Önce bir yığın cümleye, sonra paragrafa, sonra da paragrafların büyümesiyle bir kitaba evrildi:
365 Eksi Bir…

Peki neden mi bu isim?
Çünkü her gün bir yılın içinden bir yaprak daha kopar. Her sabah eksilerek başlarız güne ama her eksilmede biraz daha çoğalırız. İnsan ne yaşarsa yaşasın bir parçası hep eksik kalır ve aklı hep yaşamadıklarında takılır, ama her yaşadığı, her deneyimlediği şeyden de biraz daha çoğalır.

Şimdi kitap sizlere emanet, sevgi ve tüm içtenliğiyle…

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!