BENLİK SAYGISI VE HAYAT KALİTESİ: KENDİNİ SEVMENİN GÜCÜ
Benlik saygısı, kişinin kendisi hakkında sahip olduğu genel algıyı ve bu algıya dayanarak kendisini nasıl davrandığını ifade eder. Bu doğuştan gelen bir özellik değil, büyük ölçüde öğrenilmiş bir tutumdur. Özellikle çocukluk döneminde şekillenir ve yaşam boyu süren bir dönüşüm ve gelişim sürecine tabidir. Çocukken, çevremizdeki insanlardan aldığımız mesajlar, bizim kendimize nasıl değer verdiğimizi belirlemeye başlar. Örneğin, sevgi ve kabul gören bir çocuk, kendi değerli hissederken; sürekli eleştirilen veya yetersiz bulunan bir çocuk, kendi değerine dair olumsuz bir algı geliştirebilir.
Bu makalede bireysel özsaygıdan bahsettiğimi açıklığa kavuşturma ihtiyacı hissediyorum. Bireysel özsaygı, kendimiz hakkında genellikle sahip olduğumuz öz imajdır.
Benlik saygısının bir de durumsal boyutu vardır. Bu, bulunduğumuz bağlanma şekli ve içinde olduğumuz duruma göre değişiklik gösterir. Örneğin; sevmediğiniz bir işte çalışıyorsanız, iş yerinde yaptığınız işi sevmediğiniz için, bu durum sizin motivasyonunuzu ve kendinize olan inancınızı olumsuz etkileyebilir, benlik saygınız düşük olabilir. Ancak eve geldiğinizde, sevgi ve destek bulduğunuz bir ortamda, sevgi dolu bir aileye sahip olduğumuz için benlik saygınız yüksek bir seviyeye çıkabilir.
Durumsal benlik saygısının düşük olması, genellikle bu durumun bize uygun olmadığı veya bu ortamda kalmak istemediğimizi gösteren bir işarettir. Psikolojik olarak bu durum, bireyin kendi ihtiyaçları ve değerleri ile içinde bulunduğu çevre arasında bir uyumsuzluk yaşadığını ifade eder.
Bu farkındalık, bireyin yaşamındaki durumsal memnuniyetsizlikleri analiz etmesine ve gerektiğinde bu durumları değiştirmek için adım atmasına yardımcı olabilir.
Benlik saygısı (özsaygı) ve özgüven, birbirine bağlı ancak farklı psikolojik kavramlardır. Her ikisi de bireylerin kendine ve çevresinde karşı tutumunu şekillendirir, ancak aralarındaki farkları anlamak, sağlıklı bir içsel denge kurmak için kritik öneme sahiptir.
Benlik Saygısı (Özsaygı) Nedir?
Benlik saygısı kişinin kendi değerine dair genel bir algıdır. Kişinin kendine verdiği değer, kendi varlığını nasıl gördüğü ve kabul ettiğiyle ilgilidir. Psikolojik açıdan, benlik saygısı bireyin özüne dair bir duygudur: “Ben kimim ve ne kadar değerliyim?” sorularına verilen cevap, benlik saygısının temelini oluşturur. Bu duygu, genellikle bireyin çocukluk deneyimlerinden, ailesinden aldığı geri bildirimlerden ve sosyal çevreden etkilenir.
Benlik saygısı, kişinin başarısından veya dış dünyadan aldığı onaydan bağımsızdır. Bu kişinin kendisini olduğu gibi kabul etme kapasitesidir, bireyin kendi hakkında yaptığı genel değerlendirmedir.
Benlik saygısı kendimizi nasıl algıladığımızı, ne kadar değer verdiğimizi ve kendimizi tüm yönlerimizle hem güçlü yanlarımız hem de kusurlarımızla, nasıl kabul ettiğimizi ifade eder. Benlik saygısı, kişinin kendisi hakkında yaptığı değerlendirmeler ve kendi iç dünyasında oluşturduğu bir aynadır. Bu aynada gördüğümüz yansıma hem kendimize dair algılarımızı hem de başkalarının bizi nasıl algıladığı etkiler. Ancak bu iki algı her zaman örtüşmeyebilir. İşte burada devreye öznel gerçeklik girer. Hepimizin dünyayı ve kendimizi algılama biçimi farklıdır; bu algılar, yaşadığımız deneyimlere, inançlarımıza ve değerlerimize dayanır.
Özgüven Nedir?
Kişinin belirli bir alandaki yeteneklerine, bilgi ve becerilerine duyduğu inançtır. Özgüven, benlik saygısından farklı olarak “yapabilme” ile ilgilidir. Psikolojik açıdan özgüven, bir eyleme geçme cesareti ve başarıya ulaşma inancını ifade eder. Özgüven kişinin eylemlerine ve sonuçlarına bağlı olarak artabilir veya azalabilir.
Benlik saygısı ve özgüven arasındaki psikolojik bağlantı birbirini tamamlayan iki unsurdur:
Benlik saygısı özgüveni destekler:
Sağlıklı bir benlik saygısına sahip bir birey, başarısızlık durumunda bile kendini yargılamaz. Bu özgüvenin sarsılmasını önler. Örnek: “Bu sınavda başarısız oldum, ama benim değersiz olduğum anlamına gelmez.”
Özgüven, benlik saygısını güçlendir:
Birey, bir alanda başarı sağladıkça özgüveni artar ve bu da benlik saygısını olumlu etkiler. Örnek: “Bu projeyi tamamladım, demek ki zorluklarla başa çıkabiliyorum.”
Sağlıksız bir bağlantı durumu:
Eğer bir kişi özgüvenini yalnızca dış başarılarına bağlarsa, başarısızlık durumunda benlik saygısı da zarar görebilir. Bu durumda kişi kendini değersiz hissedebilir. Örnek: “İşimde başarısız oldum, eleştirildim, takdir alamadım, bu yüzden hiçbir işe yaramıyorum.”
Benlik saygısının düşük olduğunu anlamak, kişinin kendine dair algısını ve hayatındaki tutumlarını değerlendirmesiyle mümkündür.
Psikolojik açıdan düşük benlik saygısı genellikle belirli düşünce, duygu ve davranış kalıplarıyla kendini gösterir.
Sürekli kendini eleştirme: Yaptığı her şeyi yetersiz bulur ve sürekli iç ses: “Yine başaramadım, zaten benden ne beklenir ki?” gibi iç ifadelerle kendisini eleştirir, yargılar, aşağılar, etiketler. Bu durum kişilerin küçük de olsa kendi hatalarını abartmasına ve başarılarını küçümsemesine yol açar. (“Hep /her zaman” kavramı kullanmaktadır)
Başkasının onayına bağımlılık: Düşük benlik saygısına sahip bireyler başkalarının onayını (“alkışını”) kazanmak için çaba harcar. Mükemmel yapamazsa fark edilmeyeceklerini ve onaylanmayacaklarını düşünmektedirler. Bu durumda bireyin kendi ihtiyaçlarının ve isteklerinin görmezden gelmesine neden olabilir.
Hata yapmaktan korkma: Hata yapma korkusu, düşük benlik saygısının en belirgin göstergelerindedir. Kişi, başarısızlık durumunda tamamen değersiz hissedeceğine inanır. Kaygısında bir “hiç” değeri oluşturmaktadır. “Ya hata yaparsam? Hiç denememek daha iyi” diye düşünür.
Aşırı hassasiyet ve alınganlık: Kişi eleştiriler karşısında kendini savunmasız hisseder. Hemen üzülür, küser, uzaklaşır, sözel aktarımı sakınır ancak olumsuz iç sesine döner.
Kendi diğerleriyle sürekli kıyaslama: Başkalarının başarılarına odaklanmak ve kendi eksikliklerini sürekli göz önünde bulundurmak, örnek konumuna getirmek ve motive olmak yerine, savunmalar ve kendine ya da yakınlarına suçlamalar yapmaktadır. “Onlar benden daha başarılı, daha güzel, daha yetenekli…çünkü…”
İlişkilerinde aşırı fedakârlık: Düşük benlik saygısına sahip kişiler, sevilmek için sürekli fedakârlık yapar. Kendi ihtiyaçlarını geri plana atar. (Düşünce: sevgiyi hak etmiyorlar ya da ancak böyle fedakârlık yaparak sevgiyi alabilirler.) “Eğer sürekli onların istediklerini yerine getirirsem, beni terk etmezler, anlarlar ve yanlarında kalmamı isterler”.
Başarılarını küçümseme: Kendi başarılarını sıradan ve önemsiz görürler. “Bu kadarı herkes yapabilir, bu bir başarı sayılmaz”.
Kararsızlık ve kendine güvensizlik: Kendi kararlarının doğru olup olmadığına inanmakla zorlanırlar. “Yanlış bir seçim yaparsam…”
Kendini İhmal etme: Fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına yeterince önem vermezler. “Zaten- ler” başlar: “Zaten önemli biri değilim, kendime zaman ayırmam gereksiz”.
Uzun Süreli Psikolojik Etkiler:
Anksiyete ve Depresyon: Sürekli yetersizlik hissi kaygı (tümüyle) ve depresyonu tetikleyebilir.
Motivasyon Eksikliği: Kişi başarabileceğine inanmadığı için hiçbir şey yapmak istemez. Erteleme, kaçınma, harekete geçmekte tereddüt ve savunmalar ya da suçlamalar beraberinde agresif tutumlar gösterebilir.
İlişkilerde Problemler: Aşırı bağımlılık veya kendini geri çekme gibi davranışlar ilişkilere zarar verebilir.
Benlik Saygısını Geliştirmek İçin Neler Yapılabilir?
Kendi iç sesinizi değiştirin: Kendinizi eleştirmek yerine, destekleyici bir dil kullanın. Kendinize karşı nazik olun, içsel eleştiriyi yapıcı bir diyaloğa dönüştürmeye çalışın. ör: “herkes hata yapar, bu benim öğrenme fırsatım.” ya da “bunu başaramadım, ama benim başarısız biri olduğum anlamına gelmez”.
Çocukluk dönemi mesajlarını fark etmek: Kendiniz hakkında olumsuz düşüncelere kapıldığınızda, bu düşüncelerin kaynağı sorgulayın: Ör: “bu eleştiri gerçekten hak ediyor muyum, yoksa geçmişten öğrendiğim bir alışkanlık mı?”
Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin: Kusurlarınız ve güçlü yanlarınızı bir bütün olarak görün. Hiçbir insan mükemmel değildir ve insan olmanın doğal bir parçasıdır. Ör: “Hatalarım benim bir şeyler öğrendiğimi gösterir”, “kimse mükemmel değil, ben de değilim ve bu tamamen normal”.
Başkalarının onayına bağımlılığı azaltın: Kendi değerinizin başkalarının size verdiği tepkilere bağlı olmadığı fark edin. Kendi kendinize onay vermeye bakın. “Beni herkesin sevmesi gerekmez, ben kendimi seviyorum”.
Küçük başarıları kutlayın: Günlük hayatta başardığınız küçük şeylere odaklanın. Listenizdeki herhangi bir işi çözümlediğiniz ya da yaptığınızda, kendinizi kutlayın. “Bugün planladığım gibi yürüyüş yaptım, bu benim için bir başarı.”
Olumsuz kıyaslamalardan kaçın: Başkalarının başarılarını kendi değerinizi ölçmek için kullanmayın.
Şükran günlüğü tutun: Günlük hayatta minnettar olduğunuz şeyleri not edin. Ör: “Bugün arkadaşımın araması beni çok mutlu etti.
Küçük ama gerçekçi hedefler belirleyin: Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koyarak özgüveninizi arttırabilirsiniz. Başarı duygusunu sık sık yaşayın. Ör: “Bugün 20 dakika yürüyüş yapacağım ve bu benim sağlığım için bir adım olacak.”/ “Bugün sadece bir şey yapacağım, bu bile ilerleme( değişim) demektir.”
Başarılarınızı küçümsemeyin: Elde ettiğiniz başarıları fark edin ve kutlayın. Emek sarf ettiğiniz her şey kutlamaya değer. Ör: “Bu toplantıda iyi bir sunum yaptım ve bu benim geliştiğimi gösteriyor.”
Yeni deneyimlere açık olun: Başarısızlık korkusuyla hareket etmeyin. Ör: “Daha önce yapamadığım bir yemek tarifi deneyeceğim.”
Kendinize zaman ayırın: Sizi mutlu eden hobilere ve aktivitelere yatırım yapın. Ör: sevdiğiniz bir kitap okumak, bir kahve eşliğinde yalnız zaman geçirmek.
Profesyonel destek alın: Düşük benlik saygısı derinleştiğinde, bir terapist ile çalışmak faydası olabilir.
KENDİNİZE ŞEFKAT GÖSTERİN: Keyif alabileceğiniz şeyleri (tahmin bile) kendinize yaşatın (ya hoşunuza giderse:))
Benlik saygısı kendimize verdiğimiz değerin aynasıdır. Kendimizi ne kadar sever, kabul eder ve saygı duyarsak, yaşam da bize o kadar anlamlı ve tatmin edici gelir. Unutmayın, başkalarının sizi nasıl gördüğü değil, sizin kendinizi nasıl gördüğünüz hayatınızı şekillendirir. (Kalıcı kılan kısmı budur.)
“Kendini sevmek, ömür boyu sürecek bir aşkın başlangıcıdır.” Oscar Wilde
Kendinizi sevmek, değerli hissetmek ve hatalarınızı kucaklamak hem daha güçlü hem daha huzurlu bir hayatın anahtarıdır.
“KENDİNE VERDİĞİN, GÖSTERDİĞİN DEĞER KADARSIN!” Angela Ö.
Etrafındakiler her biri sana kendine davrandığın gibi davranmaya hazır: kopyalama yapıştırma yöntemi. O zaman güçlü bir benlik saygısına hodri meydan!