Sevgili Ailem okurlarımız,
Yeni bir sayıda tekrar buluşmanın keyfini yaşıyorum. Çok hızlı ve koşturma ile geçen haziran ayını geride bırakırken, çok sıcak temmuz ayına merhaba diyoruz. LGS ve üniversite sınavları, karne telaşı ve mezuniyetler derken tatili hak ettik. Seyahatler, geziler ve özellikle deniz tatillerinde yoğunluk başladı. Eczane nöbetlerimizde de en sık gelen vakalar güneş yanıkları ve sıcak çarpmaları olunca, hepimizin bildiği bir konu ama üzerinden bir kez de ben geçmek istedim. Çünkü hâlâ tabiri caizse ıstakoz gibi olmuş, hâlâ güneş koruyucu sürmekten imtina eden ve hatta bilmeyen danışanlarımız bulunmakta…
Sıcak çarpması (hipertermi), vücut sıcaklığının kontrol edilemeyecek kadar yükseldiği ciddi bir termoregülasyon bozukluğu durumudur. Hipertermi, aşırı sıcak ve nemli ortamlarda uzun süreli kalma sonucu ortaya çıkar. Normalde vücut, sıcaklık dengesini korumak için terleme yoluyla ısısını düzenler. Ancak aşırı sıcak ve nemli bir ortamda uzun süre kalmak veya yoğun bir fiziksel aktivite sırasında bu mekanizma başarısız olabilir. Sonuç olarak, vücut aşırı ısınır ve termoregülasyon sistemi etkilenir. Aşırı sıcak hava ve uzun süreli maruziyet, vücut organlarını ve sistemlerini etkileyebilir ve hayati organlara zarar verebilir.
Hava sıcaklıklarının ani olarak yükselmesi ile birlikte güneş çarpması şikayetlerinde artış olur.
Güneş çarpması, ısının en yüksek olduğu ve güneşin dünyaya dik açıyla geldiği öğle vaktinde kişinin bu ısıya maruz kalması durumunda görülen sıcak çarpmasıdır. Özellikle öğle vakti güneş ışınlarının dik geldiği zamanlarda kişiyi etkileyerek aşırı sıvı ve tuz kaybına neden olur. Vücut ısısını ayarlayan mekanizmanın bozulması daha çok çocukları etkilemiş gibi görülse de hemen hemen tüm yaş grupları için tehlikelidir güneş çarpması… Rüzgârsız günlerde güneş çarpması riskinin arttığı unutulmamalıdır. Uzun süre sıcağa maruz kalmak ve vücudun normal ısısına dönebilmek için yeterince sıvı kaybedememesi, güneş çarpmasını da beraberinde getirmektedir. Vücut ısısı organları tahrip edecek seviyelere gelebilir. Özellikle 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ortaya çıkan güneş çarpmaları, çocuklar ve yaşlılarda daha düşük sıcaklıklarda da görülebilir.
Güneş çarpmalarının en büyük nedeni, aşırı sıcaklığa ve güneşli ortama maruz kalma sonucu meydana gelir. Hem tatil amaçlı deniz kıyısında, sahillerde geçirilen uzun ve kontrolsüz vakitler, hem de normalin üzerindeki sıcaklık seviyesine sahip ortamlarda çalışmak zorunda kalmak güneş çarpmasının en büyük sebeplerindendir. Bunun yanında aşırı nemli hava ve ortamlar da vücudun soğutma mekanizmasını azaltarak yine güneş çarpmasına sebep olabilir. Sıcak havada insan vücudu, kan akışını deri yüzeyine doğru artırır. Terleme ve soluk verme ile kendisini fazla ısıdan kurtarır. Terleme ve soluk alıp vermenin tam olarak gerçekleşmediği durumlarda sıcak bitkinliği ve güneş çarpması da kaçınılmaz hâle gelir. Sodyum ve klor kaybı ile birlikte güneş çarpması belirtileri de görülmeye başlar. Güneş çarpması durumunda özellikle kronik hastalıkları bulunan 65 üstü kişiler, 5 yaş altı çocuklar ve bebekler, gebeler daha dikkatli olmalıdır.
Güneş çarpmasının belirtileri nelerdir?
Güneş çarpmalarında baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, ciltte kuruma ve ter atamama, çarpıntı, konuşmada pelteleşme ve ciltte kızarıklık gibi belirtiler ortaya çıkar.
Güneş çarpması belirtileri genel olarak şöyle sıralanabilir:
• Baş ağrısı
• Yüksek vücut ısısı
• Terleme ile ilgili değişiklikler
• Kas krampları
• Aşırı susama
• Baş dönmesi ve sersemlik hissi
• Ciltte kızarıklık ve kuruma
• Mide bulantısı
• Kusma
• Kafa karışıklığı, sinirli olma, peltek konuşma gibi bilinç ve davranışta değişiklik
• Çarpıntı
• Nefes darlığı hissi
• Nöbet geçirme
• Şiddetli baş ağrısı
Güneş çarpmasında ilk yardım nasıl olmalıdır?
Güneş çarpmasına maruz kalan kişi hemen serin ve gölge olan bir yere alınarak, üzerinde sıkı giysiler varsa gevşetilir ve kusma riskine karşı yan olarak yatırılır. Vücut ısısını düşürmeye yönelik başına, göğsüne ve koltuk altlarına soğuk su ile ıslatılmış bezler konulabilir veya soğutucularla soğutmaya çalışmak gerekir. Kan dolaşımını başa doğru yönlendirmek için kişinin ayaklarını yükseltmek, kol ve bacaklara masaj yapmak, ılık duş aldırmak faydalı olacaktır. Kişinin bilinci açıksa sıvı alımının sağlanması, bol su içirmek; bilinci kapalı ise kesinlikle içmesi için sıvı verilmemesi ve takip/tedevi amaçlı en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir.
Hastanın bilinci yerinde değilse su içirilmemelidir, alkol koklatılmamalıdır. Katı yiyecekler çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir; asla verilmemelidir. Güneş çarpması teşhisi, hastanın semptomları gözden geçirildikten, kan basıncı ve sıcaklık değerleri ölçüldükten sonra konur. Bunun için öncelikle ağız içi sıcaklığı yerine rektal sıcaklık ölçülür. Gerekli olursa kan ve idrar örneği de istenir. Güneş çarpmasında klinik tablo kötüye gidiyorsa, tuz ve elektrolit seviyelerini belirlemek için kan testi kullanılır. Kan testi sonucuna göre de hastaya sıvı terapisi uygulanabilir. Güneş çarpması yaşayan kişinin sıvı takviyesi alması çok önemlidir. Kişi, güneş çarpmasına bağlı olarak aşırı terleme ile sıvı kaybı ve dehidratasyon yaşayabilir.
Güneşin en yoğun olduğu saatlerde (10.00-16.00) doğrudan güneş ışığından kaçınmak gerekir. Güneş çarpmasından korunmak için geniş kenarlı şapka kullanmak ve güneş koruyucu kremlerden yararlanmak gerekir. Sıcak havalarda güneş çarpmasına karşı ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve dinlenme molaları vermek önemlidir. Güneş ışınları özellikle öğle vaktinde gözleri de etkileyebileceğinden güneş gözlüğü kullanımına özen göstermek gerekir. Özellikle UV ışınlarına karşı koruyucu bir güneş gözlüğü kullanmak sağlık açısından önemlidir. Güneş ve yüksek sıcaklığın zararlı etkilerinden korunmak için doğru giysi seçimi ve giyinmek de önemlidir.
• Mecbur kalmadıkça güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalı,
• Terletmeyen ince, pamuklu, açık renkli ve mümkünse organik (sentetik ve naylon olmayan) ve bol kıyafetler tercih edilmeli,
• Mutlaka güneş gözlüğü, şapka ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalı,
• Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş koruyucu kremler sürülmeli,
• Günde en az 2,5-3 litre sıvı tüketilmeli (ayran, su, soda vb.),
• Sindirimi kolay hafif yiyecekler tercih edilmeli, yağlı ve ağır yemeklerden kaçınılmalı,
• Fırsat buldukça ılık duş alınmalı,
• Uzun ve ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.
Çocukların kıyafet seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Yaz aylarında çocuklara ince, hafif ve pamuklu giysiler giydirilmelidir. Terleme ihtimalleri çok yüksek olduğu için de sık sık kıyafetleri değiştirilmelidir. 1 yaş altı bebekler özellikle baş bölgesinden çok terleyebilir; üşür korkusu ile kalın şapkalardan kaçınılmalı, bahar ve yaz dönemleri için sadece rüzgârı engelleyecek pamuklu şapkalar tercih edilmelidir. Giysiler kadar bebek arabalarının veya oto koltuklarının kumaşlarının da terletebileceği dikkate alınmalıdır.
Yaz aylarında uzun süre güneş altında kalan çocuklarda güneş çarpmaları olabilir. Çocukların ateşi yükselir ve halsizlik gözlenir. Terleme sonucu sıvı kaybı oluşur ve güneş çarpması yaşayan çocuğun sıvı ihtiyacı artar. Bu nedenle bol bol su içirilmeli, vücut sıcaklığı normalin üzerinde ise ateş düşürücü ilaçlar kullanılmalıdır. Yaz aylarında güneşin vurduğu araç içinde çocuklar ve evcil hayvanlar da uzun süre bırakılmamalıdır. Kısa süreliğine bile olsa markete veya benzeri yerlerde durup alışveriş yaparken araçta bırakılan özellikle 1 yaş altı bebeklerde bu ısı tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Bebek ve çocuklarda havanın bulutlu olduğu zamanlarda dahi güneş koruyucu kremler sürülmelidir. Bu güneş koruyucu kremlerin mineral filtre içermesi ve bebeğe alerji yapmayacak özellikte olmasına dikkat edilmelidir. Kimyasal filtre içeren güneş kremlerinde alerji yapma riski daha yüksektir. 1 yaş altı bebeklerin cildi büyük çocuklara göre daha hassastır ve uygulanan her türlü kremin emilimi daha fazladır. Bu nedenle 1 yaş altı güneş kremi seçerken bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.
Çocukları güneşe çıkarmadan 15 dakika önce koruyucu krem uygulanmalıdır. Çok açık tenli, renkli gözlü çocuklar ile 1 yaş altı bebeklerde 50 SPF ve üzeri güneş kremleri tercih edilmelidir. Ten rengi koyu, esmer çocuklarda ise 30 SPF güneş kremi yeterli olur. Çocuklar dışarı çıkarılmadan en az 15-20 dakika önce krem sürülmelidir. Güneş kreminin koruma süresi en fazla 3-4 saattir. Eğer çocuk dışarıda fazla zaman geçirecekse veya havuza ya da denize girip çıkıyorsa güneş kreminin sık sık yenilenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
İklim değişikliği ile sıcak çarpması ilişkisi
İklim değişiklikleri de dünya genelinde sıcak çarpması vakalarının gittikçe artmasına yol açmaktadır. Artan sıcaklıklar, uzun süreli ve yoğun sıcak hava dalgalarının ortaya çıkmasına ve sıcak çarpması riskinin artmasına neden olur. İklim değişikliği ile birlikte dünya genelinde sıcaklık ortalamaları artmaktadır. Artan sıcaklık, sıcak çarpması riskini artırır çünkü vücut daha fazla çabalayarak ısıyı düzenlemeye çalışır. Bu durum, vücut sıcaklığının tehlikeli seviyelere yükselmesine ve sıcak çarpması riskinin artmasına yol açar.
Uzun süreli sıcak hava dalgaları, iklim değişikliğiyle birlikte sıklığını ve şiddetini artırır. Bu durum, insanların daha uzun süreli sıcak ve nemli ortamlarda kalmasına ve sıcak çarpması riskinin artmasına neden olur. Özellikle risk altındaki gruplar bu sıcak hava dalgaları sırasında daha fazla tehlikeye maruz kalır.
İklim değişikliği ile artan nem seviyeleri, terleme mekanizmasının etkinliğini azaltabilir. Artan nem, terin buharlaşmasını engelleyerek vücut sıcaklığının daha da artmasına ve sıcak çarpması riskinin artmasına yol açabilir.
Su kaynaklarının azalması da insanların susuz kalmasına ve vücut dengesinin bozulmasına yol açabilir. Susuzluk, sıcak çarpması riskini artıran bir faktördür.
Hamilelik sürecinde sıcak çarpması
Hamilelik sürecinde de sıcak çarpması, anne adayı ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilen ciddi bir durumdur. Gebelik, vücutta hormonal ve fizyolojik değişikliklerin olduğu bir dönemdir ve bu değişiklikler sıcak çarpması riskini artırabilir.
Hamilelik sırasında, vücut ısısı daha hızlı artar ve anne adayının sıcaklık toleransı azalır. Bu nedenle sıcak havalarda daha hassas olabilirler. Hamilelikte değişen hormon seviyeleri, özellikle progesteron hormonu, vücut ısısını düzenleme mekanizmasını etkileyebilir ve terleme etkisini azaltabilir. Bu da sıcak çarpması riskini artırır.
Yine gebelikte artan kan dolaşımı, vücutta fazla sıvı tutulmasına yol açar. Sıcak hava koşullarında vücut ısısının daha zor düzenlenmesine ve sıcak çarpması riskinin artmasına yol açabilir. Hamilelik sırasında sıcak çarpması, bebeğin sağlığını da etkileyebilir. Yüksek vücut sıcaklığı, bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir ve düşük doğum ağırlığı, erken doğum veya diğer komplikasyonlara yol açabilir.
Sonuç olarak…
Hem risk grubundaki kişiler, gebeler ve bebekler dahil herkes için sıcak ve güneş çarpmasından korunmak için;
• Sıcak havalarda serin ve gölgeli alanlarda kalmak,
• Bol, pamuklu, açık renkli ve hafif giysiler giymek,
• Yeterli miktarda sıvı içecekler tüketmek,
• Fiziksel aktivite ve egzersizleri hafifletmek ve zamanlamayı doğru tercih etmek,
• Baş ve vücudu güneşten korumak (güneş gözlüğü ve geniş kenarlı şapka ve şemsiye kullanmak),
• Hava durumunu takip etmek ve sıcak saatlerde dışarıda kalmamaya özen göstermek,
• Uygun, UV ışınlarından koruyucu kremler kullanmak,
Sıcak ve güneş çarpmalarını önlemek için etkili adımlar olabilir…
Bol güneşli, keyifli ve huzur içinde geçirebileceğimiz bir ay olması dileğiyle…
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM.
- eczebrutandogan