Kapak Konuğu: NALAN ALTIN – “Organizasyon’da 10. Yıl Gururu!”

YILIN KADINI!

“Aşkın En Güzel Ritüelleri, Nalan Altın’ın Zarafetiyle”

Nalan Altın Organizasyon: Unutulmaz Anlar İçin Kusursuz Dokunuşlar

Düğün ve kına gecesi organizasyonlarında fark yaratan Nalan Altın Organizasyon, her detayı özenle tasarlayarak hayallerinizi gerçeğe dönüştürmeye tüm hızıyla devam ediyor. Organizasyon sürecindeki titizliği ve özeni o kadar nam saldı ki Nalan Altın gelinleri denilen özel bir grup bile yarattı.

2024 yılı onun yılı oldu diyebiliriz! Her organizasyonu bir marka, her dokunuşu adeta ilham kaynağı olmayı başardı.

Sadece etkinliği planlamakla kalmayan Nalan Altın Organizasyon, kişiye özel konseptler, zarif dekorasyonlar, göz alıcı kaftanlar ve kına elbiseleriyle gecenizi baştan sona büyüleyici bir deneyime dönüştürüyor. Modern trendlerle geleneksel dokuları birleştirerek her organizasyonda özgün ve şık bir atmosfer yaratıyor.

Misafirlerine ilk adım attıkları andan itibaren benzersiz bir deneyim yaşatan organizasyon anlayışıyla Nalan Altın, her detayı mükemmeliyetle buluşturuyor. Kaftan ve after elbisesi seçeneklerinden dekorasyonun en ince ayrıntılarına kadar her şey, sizin ve misafirlerinizin mutluluğu için tasarlanıyor.

Nalan Altın Organizasyonu kentte artık herkes tanıyor,biliyor. O yüzden bu röportajımızda sevgili kapak konuğumuz Nalan Altın’a daha yakından bakacağız. Bu masalsı organizasyonlar için hayal eden,üreten çalışan kadın kim? Nalan Altın aslında kim? Başlıyoruz…

1- Organizasyon sektörüne nasıl adım attınız? Bu yolculukta sizi en çok motive eden şey neydi?

Bu sektöre adım atmam aslında bir dönüm noktasının sonucuydu. Hayatımda bir değişim dönemindeydim; eşimle yollarımızı ayırdıktan sonra kendime yeni bir rota çizmek istedim. Uzun yıllardır aklımda hep kendi işimi kurma hayali vardı ama bu değişim beni harekete geçiren asıl motivasyon oldu. Eğlenceyi ve insanları mutlu etmeyi çok seven biriyim; kına organizasyonları da hem bu enerjimi hem de yaratıcılığımı yansıtabileceğim bir alan olarak beni çok çekti.

2- Sizi tanıyanlar Nalan Altın’ı 3 kelimeyle nasıl tarif ederdi? Peki siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Beni tanıyanlar genelde pozitif, ses tonumun bile ortamı değiştirecek kadar enerjik olduğunu söylerken biraz “huysuz” olduğumu da eklerler 🙂 Memnun olmadığım bir durumda bunu gizlemek gibi bir huyum yoktur. Keskin sınırlarım var ve bu hem özel hayatımda hem de iş hayatımda net olmamı sağlıyor.

Ben ise kendimi, derin bir iç dünyası olan ama yüzeyde daima pozitif ve enerjik kalan bir kadın olarak tanımlıyorum. Hayatı anlamaya ve ona anlam katmaya dair bitmeyen bir merakım var. Tempolu bir yaşam benim için bir tercih değil, bir ihtiyaç. Durmak, hayatı kaçırmak gibi gelir; bu yüzden hep hareket halindeyim.Gücümü kendi aklımdan almayı severim.Hislerimi önemserim ama onları kontrolsüz bırakmam. Hayatı, derinlikle yüzeysellik, mantıkla duygu arasında bir denge kurarak yaşamak benim en büyük özelliğim. Bu denge, hem kim olduğumu hem de hayata karşı duruşumu belirliyor.

3- Organizasyon yapma yeteneğinizin çocukluk veya gençlik yıllarınızda temelleri atılmış olabilir mi? Bu alandaki yeteneğinizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Organizasyon yapma yeteneğimin mesleğim haline gelmeden önce bile hayatımın bir parçası olduğunu söyleyebilirim.Belirli bir zaman veremem ama bu yetenek her zaman içimdeydi. Hayatta her zaman bir şeyleri organize eden, çevremdeki insanları yönlendiren, planlar yapan biriydim.Bu sadece bir alışkanlık değil, adeta doğal bir eğilim gibiydi.Zaten gençliğimde de zevkli bir kız olduğum hep söylenirdi.Giydiğim kıyafetlerden yaşadığım alanı düzenleme şeklime kadar estetik ve düzen benim için hep önemli olmuştur. İnsanları mutlu edecek, onları rahat ettirecek detaylara önem verirdim.Mesleğim bu yeteneğimi somutlaştırdı diyebilirim ama organizasyon yapma becerisi benim için hep vardı. Belki de bu nedenle bu alana adım atmam bir tesadüf değil, içimde zaten var olan bir potansiyelin hayat bulması oldu.

4- Nalan Altın’ı geçirdiği yoğun bir gün sonunda en çok ne mutlu eder?

 Yoğun bir günün sonunda beni mutlu eden şey,  herkesin aksine harekete devam etmek! Pek çok kişi için dinlenmek, evde uzanıp sessizce vakit geçirmek anlamına gelir ama benim için dinlenmek tam tersi bir şeydir. Çivi çiviyi söker misali, günün temposunu yine tempoyla atarım.Güzel bir yerde yemek yemek, eğlenceli bir etkinliğe katılmak ya da sevdiğim bir mekânda keyifli vakit geçirmek beni hem dinlendirir hem de yeniler.Ama ne yaparsam yapayım günün sonunda içimi asıl huzurla dolduran, anlamlı bir sohbet etmektir.Tabii bu sohbet herkesle olmaz. Kızım Gaye’yle yaptığımız kahve sohbetleri, günün en güzel kısmı olabilir. Onun genç yaşına rağmen derin ve vizyoner kişiliği bana sadece keyif değil, ilham da veriyor. Bu sohbetler günün yorgunluğunu unutturduğu gibi, bir sonraki güne enerjiyle başlamamı da sağlıyor.

6- Başarılarınız arasında sizi en çok gururlandıran proje hangisiydi? Neden?

Benim için her proje, farklı bir hikâye ve farklı bir başarı anlamına geliyor. Bu yüzden tek bir projeyi diğerlerinden ayırmak oldukça zor. Her organizasyon, emek, özen ve yaratıcılığın bir yansıması. Kimi zaman bir çiftin hayal ettiği masalsı bir geceyi gerçeğe dönüştürmek, kimi zaman küçük bir ayrıntıyla bir anıyı unutulmaz kılmak beni aynı ölçüde gururlandırıyor.

Ancak itiraf etmeliyim ki, asıl başarı, tek bir proje değil, “Nalan Altın” adının bir güven, marka ve kalite simgesi haline gelmiş olması.

Yani, her projede aldığım gurur ve mutluluk aslında Nalan Altın olarak yaptığım işe kattığım değerin bir yansıması. İşte bu, benim için gerçek başarıdır.

  1. Bir organizasyon sırasında hiç “Bunu yaparak gerçekten fark yarattım” dediğiniz bir an oldu mu?

Genel bir çerçevede bakarsak İzmit’in ilk kına organizatörlerinden biri olarak bu sektöre adım attığım dönemde yaptıklarımın bir fark yarattığını düşünüyorum. Bu alanda İzmit’te henüz pek bir örnek yokken kına organizasyonlarını daha özel hale getirmek için cesur adımlar atıp sektörün dinamiklerini değiştirmek benim için gerçek bir fark yaratma sanatı oldu. Şimdi ise fark yarattığımı en net hissettiğim anlar, yaptığım organizasyonların sadece bir etkinlik olmaktan çıkıp insanlara ilham verdiğini gördüğüm sosyal medya.

Sosyal medyada paylaştığım videolar, milyonlarca kişi tarafından izleniyor ve bu videolar kına gecelerine yeni bir enerji ve yaklaşım kazandırmamı sağladı. İnsanlar sadece organizasyonlarım için değil, videolardaki eğlencenin bir parçası olabilmek için de bana geliyorlar.Bu durum, yaptığım işin ötesinde bir etki yarattığımı hissettiriyor.Kısacası, işimi tutkuyla yapmamın yanında bunu doğru bir şekilde paylaşmam ve bunun insanlara geçmesi her zaman fark yarattığımı hissettiğim anları beraberinde getiriyor.

8- Yoğun bir organizasyon sezonunda iş ve özel yaşam dengesini nasıl sağlıyorsunuz?

Yıllar içinde bunun formülünü kendi hayatıma uyarlamayı öğrendim. İşimi çok severek yaptığım için yoğunluk beni yormak yerine motive ediyor, tabi hareketli ve dinamik bir karakterimin olması da bana bu konuda kolaylık sağlıyor.Benim için bu dengeyi kurmanın en önemli yolu planlama ve önceliklendirme. İş yerinde her şeyin kontrol altında olması için önceden detaylı bir planlama yaparım. Bu sayede hem müşterilerime istedikleri özeni gösterebilirim hem de kendime vakit ayırabilirim. Yoğun dönemlerde bile, mutlaka sevdiğim şeylere zaman yaratırım. Gezmek, eğlenmek ve kızım Gaye’yle vakit geçirmek benim için en büyük dengeleyiciler.

Bir başka önemli nokta ise sınırlar koymak. İş ne kadar yoğun olursa olsun, kendime zaman ayırmanın önemini asla unutmam. Sonuçta, işimde başarılı olmak için benim de mutlu ve enerjik olmam gerekiyor. Bu dengeyi koruyarak hem işimde hem de özel hayatımda verimli ve mutlu kalabiliyorum.

9- Organizasyonlarda yakaladığınız başarı sizin için kişisel bir tatmin mi, yoksa bir miras bırakma motivasyonu mu?

Benim için başarı, dış dünyaya bırakılacak bir izden ziyade, içsel bir yolculuğun ödülüdür.Elde ettiğim başarılar, kendime koyduğum hedeflere ulaşmanın verdiği derin bir tatmin duygusu.Bu tatmin, sadece sonuçla değil, süreçle ilgili. Fikirlerin zihnimde şekillenmesinden, onların somut bir gerçekliğe dönüşmesine kadar geçen yolculuk benim için her zaman büyüleyici. Başarılarım, dışarıdan bir onay alma çabasından değil, kendi standartlarımı aşma ve sınırlarımı genişletme isteğinden kaynaklanıyor.

10- Bir gününüzü tamamen iş dışında geçirme şansınız olsa, neler yapmayı tercih edersiniz?

İlk işim telefonu kapatmak olurdu! İşimden dolayı mesajlar, aramalar ve sosyal medyada olan yoğunluğum yüzünden telefonum hiç susmuyor. O yüzden bir günlüğüne tamamen dijital sessizlik çok iyi gelirdi.Ve hemen valizimi hazırlayıp tatile çıkardım.

11- Sektörün en başarılı kadını olarak iş hayatında kadın olmakla ilgili neler söylemek istersiniz?

Kadın olmak, iş hayatında hem bir meydan okuma hem de büyük bir güç kaynağı.Özellikle benim gibi geleneksel ve yenilikçi dokunuşların bir arada olduğu bir sektörde kadın bakış açısı büyük bir fark yaratıyor.İş hayatında kadın olmak; başarıyı zarafetle birleştirebilmek demektir.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!