Çin’in En Ateşli Sofra Ritüeli: Hot Pot ve Chengdu’nun Ejderhası
Çin, sayısız mutfak geleneğine ev sahipliği yapsa da, Hot Pot yemek kültürü belki de bunların en sosyal ve eğlenceli olanıdır. Çinliler için Hot Pot yalnızca yemek yemek değil, dostlarla ve aileyle geçirilen uzun saatlerin, keyifli sohbetlerin ve paylaşılan anıların sembolüdür.
Hot Pot Nedir?
Hot Pot, masanın ortasında kaynayan bir tencerede et, deniz ürünleri, sebzeler ve mantarlar gibi çeşitli malzemelerin birlikte pişirildiği bir yemek türüdür. Ortaya yerleştirilen bu tencerede genelde acı veya acısız çorbalar bulunur. Malzemeleri pişirip, ardından soslara bandırarak yenir. En güzeli de herkesin ortak bir tencere etrafında buluşmasıdır. Yemek hem pişerken hem de yenirken bolca sohbet edilir, kahkahalar havada uçuşur.
Klasik Bir Hot Pot Nasıl Hazırlanır?
Hot Pot hazırlamak aslında çok kolaydır. Önce özel olarak hazırlanan sulu karışım kaynatılır. İçerisinde genellikle kırmızı acı biber, Sichuan karabiberleri, zencefil, sarımsak ve farklı otlar bulunur. Ardından masaya ince dilimlenmiş dana eti, kuzu eti, tavuk parçaları, tofu, mantar, marul, Çin lahanası ve çeşitli deniz ürünleri gibi malzemeler getirilir. Bu malzemeler kaynayan suya atılır, kısa sürede pişer ve kendi damak zevkine uygun soslarla birlikte yenir. Soslar genellikle susam ezmesi, soya sosu, sarımsak, kişniş ve susam yağı gibi malzemelerle hazırlanır.
Chengdu: Hot Pot’un Kalbinin Attığı Şehir
Çin’in Sichuan bölgesinde bulunan Chengdu, Hot Pot kültürünün tartışmasız başkentidir. Şehir, acılı ve bol baharatlı Hot Pot çeşitleriyle dünya çapında ün kazanmıştır. Chengdu sokaklarında yürürken her köşe başından Hot Pot restoranlarının yayılan baharatlı kokuları sizi adeta büyüler. Chengdu’lular için Hot Pot, bir yaşam biçimi, bir tutku ve belki de küçük bir bağımlılıktır!
Xiaolongkan Old Hot Pot: Ejderhanın Çağrısı
Bir Chengdu akşamında, eşimle sokakta yürürken gözümüze muhteşem dekorasyonu ve içindeki dev ejderha feneriyle dikkat çeken bir restoran takıldı: Xiaolongkan Old Hot Pot. Restoranın içindeki o dev ejderha, adeta bizi çağırıyordu. İçeride ne yemekler olduğunu bilmiyorduk ama bir şeyi net hissetmiştik: Ejderhanın çağrısına kulak verip bu restoranda mutlaka yemek yiyecektik.
Ne yazık ki kapıdan girer girmez hayal kırıklığı yaşadık çünkü restoran iki ayrı salondan oluşuyordu ve ejderhalı bölüme sadece rezervasyonlu müşterileri kabul ediyorlardı. Yabancı kartımızı oynayıp buraya tekrar gelemeyeceğimizi söyleyerek yaklaşık 1.5 saat direndik. Sonunda sabrımız ve inadımız zafer kazandı ve bizi ejderhanın hemen altına oturttular!
O akşam yediğimiz Hot Pot sadece yemek değil, adeta bir şölen gibiydi. Lezzetli acılı taze etler, mantarlar, sebzeler ve o enfes soslar sayesinde daha önce mesafeli durduğumuz Hot Pot’a resmen aşık olduk. Beklediğimiz her dakikaya değmişti. Artık biz de Hot Pot tutkunları arasına katılmıştık. Chengdu’dan ayrılırken tek düşüncemiz, bir daha ne zaman bir ejderha bizi çağırır da Hot Pot yeriz oldu.
Size tavsiyem, eğer bir gün ejderhanın çağrısını hissederseniz, düşünmeden bir Hot Pot restoranının kapısından içeri girin. Çünkü bu çağrı, hayatınızın en keyifli sofralarından birine davettir.
Üstelik bu deneyimi yaşamak için Çin’e gitmeniz şart değil. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde artık Hot Pot sunan restoranlar bulunabiliyor. Hatta biraz malzeme araştırmasıyla evde kendi Hot Pot deneyiminizi yaşayabilirsiniz. Belki mutfağınızda bir ejderha yoktur ama masanın etrafında toplanmak her zaman aynı büyüyü yaratır.
Ejderhalar sizi bekliyor, hazır mısınız?
- ibfood_travel