Nisan ayı gelirken tabiat yeşile, gökyüzü umuda döner. Bahar sadece doğayı değil, ruhlarımızı da canlandırır. Ağaçların tomurcuklanışı gibi içimizde bir yenilenme başlar. Bu ayda geleceğe daha çok inanır, çocukların gözlerinde yarının ışığını ararız. Çünkü biliriz; çocukların olduğu yerde umut hiç eksik olmaz.
Nisan ayı umut ayıdır. Baharın uyanışını, çiçeklerin başını göğe kaldırışını, toprağın yeniden nefes alışını izlerken aslında kendi içimizde de bir uyanışa tanıklık ederiz. Gözümüzü çocuklarımıza çeviririz. Çünkü 23 Nisan yaklaşır. Ve bu ay, çocuklarımıza armağan edilmiş en özel bayramla taçlanır: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Atatürk’ün çocuklara olan inancı her zaman yolumuzu aydınlatan bir meşale gibi… Onların temiz bakışlarında, berrak zihinlerinde geleceği gören bir liderin armağanıdır bu bayram. Ulusal egemenliği, bir milletin kendi kaderine sahip çıkmasını bir çocuğun gülümsemesine bağlayacak kadar ileri görüşlü bir adamın emaneti…
Bu özel ayda biz de dergimizin kapağında yine çok kıymetli bir ismi ağırlıyoruz: Filiz Özar. Geçen yıl da Nisan ayında konuğumuz olmuştu. Bale ile büyüyen çocukların zarafet dolu adımlarına tanıklık etmiştik hep birlikte. Bu yıl ise yine büyük bir heyecanla beklediğimiz bir piyano resitaliyle kalplerimizi ısıttı Filiz Hanım ve öğrencileri.
Filiz Özar Bale ve Müzik Okulu’nun hazırladığı bu özel konser sadece müzikle değil, emekle, özveriyle ve büyük bir sevgiyle yoğrulmuştu. Her biri pırıl pırıl parlayan çocuklarımız sahneye çıktığında gözlerimiz doldu, kalplerimiz taştı. O salonda, sadece notalar yankılanmadı; umut, gurur ve Atatürk’ün çocuklara duyduğu güven yankılandı.
Sanatın çocukların hayatında nasıl bir iz bıraktığını bir kez daha gördük. Onların parmaklarından dökülen melodiler sadece kulağımıza değil, kalbimize de dokundu. Sahnedeki duruşlarıyla, özgüvenleriyle hepimize bir şeyler söylediler aslında: Biz buradayız, büyüyoruz, güçleniyoruz ve geleceğe yürüyoruz.
Benim için bu resitalin bir başka anlamı daha vardı. Oğlum da sahnedeydi. Atatürk’e ithafen sergilediği performansı izlerken bir anne olarak içim titredi. O an Filiz Hoca’ya ve bu güzel organizasyona bir kez daha minnet duydum. Bu yaşta çocuklara sahne deneyimi yaşatmak, onları sanatla buluşturmak, öz güvenlerini beslemek gerçekten çok kıymetli…
Ve en güzeli de şu oldu: O gün orada bulunan herkesin yüzünde aynı duygu vardı. Ebeveynler, öğretmenler, izleyiciler… Herkesin kalbi aynı ritimde atıyor, çocukların başarısıyla gururlanıyordu. Böyle anlar insana “iyi ki” dedirtiyor. İyi ki bu şehirde böyle insanlar var. İyi ki bu çocuklar, bu öğretmenler, bu aileler bir arada…
İşte bu yüzden Nisan sayımızı hazırlarken içimizde tarifsiz bir heyecan vardı. Bu dergi, çocuklarımızın sahnedeki gülüşlerini, müzikle kurdukları bağı ve sanatla büyüyen bir neslin izlerini taşıyor. Bu ay, sadece bir sayıdan ibaret değil. Bu ay, umut demek. Emek demek. Filiz Özar’ın ilmek ilmek işlediği bir sanat yolculuğu demek.
Her satırda baharın tazeliğini, çocukların neşesini ve umudun gücünü hissedeceğiniz bir sayı oldu. İnanıyorum ki, bu ülkenin geleceği yine bu çocukların ellerinde filizlenecek. Onların hayallerine alan açabildiğimiz her gün bizim için bir ödüldür.
Hepimize umut dolu, neşeyle dolup taşan bir Nisan ayı diliyorum.
Sevgiyle ve inançla,
Merve Coşar Elyıldırım
Ailem Kocaeli Dergisi Genel Yayın Yönetmeni