KUZEY GÜZELİ, HUZURUN VE SADELİĞİN ŞEHRİ KOPENHAG
Her yeni yılda bir güzellik, bir heyecan, bir umut vardır… Yeni yıl hedeflerin, isteklerin, beklentilerin sıralandığı, umutların ve hayallerin yeşerdiği, insanın içini heyecan ve hevesle dolduran bir dönem olarak özellikle Aralık ayından itibaren bizleri etkisi altına almaya başlıyor. Hayallerimiz ve hedeflerimiz birbirinden farklı olsa da değişmeyen tek şey galiba insanın içindeki yeni yerleri keşfetme, yeni kültürleri tanıma arzusu. Biz de bu arzumuzu hiç kaybetmeyerek her seferinde büyük bir heyecanla çıktığımız seyahatlerimize bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2025’te daha çok yeri keşfetmek umuduyla ışıl ışıl bir şehre doğru yola çıkıyoruz.
Gidenin geri dönmek istemediği, dönünce anlata anlata bitiremediği ve en kısa zamanda yeniden gitmek istediği, huzurun ve sadeliğin modern tasarım ve tarih dokusu ile birleştiği, sürdürülebilir yaşam tarzı ile ilham verici bir şehir Kopenhag…
2025’e sayılı günler kala, Noel pazarlarının yeni kurulmaya başladığı bu büyüleyici şehirden herkese selamlar…
Danca’da “ticaret limanı” anlamına gelen ve Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag dünyanın en mutlu ve en güvenli şehirlerinden biri olarak göze çarpmakta. “Nordik” şehirler deyince insanın aklına kasvetli ve soğuk bir görüntü gelse de Kopenhag’a ayak basar basmaz ışıl ışıl, hareketli ve canlı bir şehir sizi karşılıyor. Avrupa’nın en turistik şehirlerden biri olmasa da fırsatı olan herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Hele ki yeni yıla hazırlık yapılan, Noel pazarlarının açılmaya, şehrin süslenmeye başladığı bir döneme denk gelirseniz değmeyin keyfinize.
NYHAVN: Nyhavn’a şehrin kalbi diyebiliriz. Nyhavn Türkçe’de yeni liman anlamına geliyor. Kopenhag’ın sosyal hayatının en canlı yaşandığı ve gözlemlendiği yer diyebiliriz. Birbirine yapışık ve rengarenk sıra sıra evleri, kanalın çevresindeki cafeleri, kanala demirlemiş birbirinden farklı tekneleri ile tam bir görsel şölen sunuyor. Tarihine baktığımızda Kopenhag’ın birinci limanı olarak gözükse de gemi boyutlarının büyümesi ile birlikte daha küçük teknelerin yanaşabildiği ikinci liman olarak günümüze gelmiş. Belki de bu yüzden tarihi dokusunu koruyabilmiş. Andersen masallarının yazarı Hans Christian Andersen 18. Yüz yılda burada yaşamış ve bugün bildiğimiz masallarını 20 numaralı binada yazmış. Nyhavn’a doğru bir bakış attığınızda zaten bir masalın içinde yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
TİVOLİ BAHÇELERİ: Bir çocukluk hayalinin vücut bulmuş hali.. Georg Carstensen babasının işi dolayısıyla farklı Avrupa şehirlerinde çok sayıda çocuk parkı görmüş ve kendi şehri için de bir tane yapılması için Kral’a fikrini sunmuş. İşte bu ikonik eğlence parkı da böylelikle 1843 yılında açılmış.
Daha önce Paris’te Disneyland’ten çok etkilensek de Walt Disney’in Disneyland’ı Tivoli Bahçeleri’nden esinlenerek yaptığını duyunca burayı ziyaret etmek için ayrı bir heyecan duyduk. Hem Walt Disney hem Andersen bu parkı defalarca ziyaret etmiş. Masalların ve çizgi filmlerin nereden ilham alınarak ortaya çıkarıldığını da öğrenmiş olduk.
Yılın belli dönemlerinde belirli temalar doğrultusunda açılan Tivoli elbette bu dönemde yılbaşı teması ile açıldı. Şansımıza tam açılış gününe denk geldiğimiz için bu tematik parkın tüm ışıltılı anlarını görme fırsatı bulduk. İçinde çocuklar ve yetişkinler için tasarlanmış çok sayıda oyuncak var. Roller coasterlar, salıncaklar, atlı karıncalar… Bir de bunların yeni yıl teması ile birleştiğini düşünün tam masallardaki gibi bir an.. Biletimizi kapıdan almayı tercih ettiğimiz için uzun bir kuyruk bizi beklese de sıra çok çabuk ilerledi ve bu ışıltılı parka giriş yaptık. Daha adımımızı atar atmaz ise arkadaşlarımızla karşılaşmamız tam bir sürpriz oldu. Çocuklar parkın tadını doyasıya çıkarırken bizler de kahvelerimizi içerek bu eğlenceye ortak olduk.
STROGET: Kopenhag’da alışveriş yapmak istediğinizde ilk gidebileceğiniz yerlerden biri olan Strøget, aradığınız tüm markaları bulabileceğiniz her daim yoğun, kalabalık ve canlı caddesi. Bu caddenin en önemli özelliği ise Avrupa’da en uzun yaya yolu olması. 1962 yılında sadece yayaların kullanımına ayrılan bu cadde Avrupa’da bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor. Çok sayıda hediyelik eşya dükkanının da bulunduğu cadde lego mağazaları ile de ünlü.
NOEL PAZARLARI: Bu dönemde Avrupa’daki şehirlerin en çok beğendiğim yanı şehirlerini büyük bir özenle Noel’e ve yeni yıla hazırlamaları. Şehrin her tarafında, geniş meydanlarına kurulan dev yılbaşı ağaçları, ışıklı süsler ve elbette ki noel pazarları.. Bu ışıklı ve özenle hazırlanmış pazarları gezerken hem el emeği ile yapılmış hediyelik eşyaları inceleyebilir hem de birbirinden lezzetli yiyecekleri tadabilirsiniz.
Bunların dışında Rosenborg Kalesi, Christianborg Sarayı, Saviour Kilisesi, Deniz Kızı Heykeli Kopenhag’ta mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Ayrıca 40 dakikalık tren yolculuğu ile İsveç’in Malmö kentine geçip farklı bir ülke daha görme fırsatı bulabilirsiniz.
Havanın çok soğuk olacağı düşüncesiyle kalın kalın giyinmiş olsak da şansımız yaver gitti ve hiç üşümedik. Yine de siz eğer kış aylarında gidecekseniz termal kıyafetlerinizi yanınıza almayı unutmayın. Kış aylarında havanın çok erken karardığını da hatırlatmak isterim.
Bu seyahatimizin sonunda Kopenhag’ta yaşadığımız harika deneyimler ile şehrimize dönerken sizlere de yeni yıl için Danimarkalıların ünlü yaşam felsefesi “Hygee” yi armağan etmek isterim. Hygee ”koşturma içerisindeyken kendinizi mutlu edebileceğiniz ve size huzur verecek şeyleri yapmanız” anlamına geliyor. 2025 yılı hepimiz için kendimizi mutlu ve huzurlu hissettiğimiz şeyleri yaptığımız bir yıl olsun.
- fun.fundaa