Uzm. Ecz. – Ebru TANDOĞAN – “İçten Gelen Güzellik: Kolajenle Yeniden Doğan Cilt ve Sağlık”

“İçten Gelen Güzellik:
Kolajenle Yeniden Doğan Cilt ve Sağlık”

KOLAJEN
Sevgili Ailem okurları, ekim ayından merhaba…
Sonbahar mevsiminin yavaş yavaş kendini hissettirdiği bu günlerde, çokça gündemde olan ve üzerinde sıkça konuşulan kolajen hakkında bilgi paylaşmak istedim. Eylül ayında okullar açıldı, tatil dönüşleri gerçekleşti. Yaz boyu güneşe maruz kalan cildimiz ve saçlarımız yıprandı. Şimdi kendimize bakmanın tam zamanı diyerek, özellikle kadın okurlarımız için cilt ve vücut sağlığı ile güzelliği desteklemek adına kolajen takviyeleri kullanmanın önemine değinmek istedim.
Son yıllarda yaşlanma karşıtı (anti-aging) ürünler, nutrasötikler ve egzersiz destekleyicileri arasında yıldızı giderek parlayan kolajen peptit takviyeleri, yalnızca estetik açıdan değil, aynı zamanda kas-iskelet sistemi sağlığı açısından da ilgi odağı olmuştur.
Bu yazımda, eczacılık bakış açısıyla kolajen takviyelerinin fibroblast aktivitesi, cilt sağlığı ve eklem fonksiyonları üzerindeki etkilerini; egzersizle birlikte kullanımının ise potansiyel sinerjik etkilerini değerlendireceğiz.
Kolajen, vücudun bağ dokusunda bulunan; cilt, kemik, kas, tendon ve eklemleri destekleyen bir proteindir. Cilt sağlığını destekler, kırışıklıkları azaltır, eklem fonksiyonlarını korur, kemik yoğunluğunu artırır ve kas kütlesini korumaya yardımcı olur. Saç ve tırnak sağlığını güçlendirir, damar yapısını destekler.
Kolajen vücutta doğal olarak üretilse de yaşlanma, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme ve güneşin zararlı etkileri nedeniyle üretimi azalır.
Cilt yaralarının iyileşmesinde önemli rol oynayan Tip 1 kolajen, cildimizin elastikiyetini artırarak daha genç ve sağlıklı görünmesini sağlar. Yaş ilerledikçe vücutta kolajen eksikliği belirtileri görülmeye başlandığında, özellikle 50 yaş üstü bireylerde Tip 1 kolajen içeren ürünler tercih edilir.
Fibroblastlar, bağ dokularının yapısal bütünlüğünü sağlayan temel hücrelerdir. Hidrolize kolajen peptitlerinin fibroblastların proliferasyonunu ve aktivasyonunu destekleyebileceği gösterilmiştir. Yapılan çalışmalar, kolajen peptitlerinin fibroblast hücrelerinde toksisiteye neden olmadan onarıcı etki gösterdiğini bildirmiştir. Özellikle düşük molekül ağırlıklı kolajen peptitlerin biyoyararlanımının daha yüksek olduğu ve dokulara daha kolay penetre olabildiği saptanmıştır. Bu durum, topikal ve oral kolajen takviyelerinin potansiyel etkinliğini artırmaktadır.

Kolajen Tipleri Nelerdir?


Kolajen, vücutta farklı dokuların ihtiyaçlarına göre çeşitlilik gösterir. En az 28 farklı kolajen tipi bulunur. Ancak sağlık açısından en önemli beş kolajen tipi vardır. Her biri, bulunduğu dokuya özel destek ve yapı sağlar. Özellikle cilt, kemik, eklem, kas, kıkırdak ve organlarda bulunan bu kolajen tipleri, dokuların sağlamlığını ve esnekliğini korumada kritik rol oynar.
Kolajen tipleri şunlardır:
⦁ Tip 1 Kolajen
⦁ Tip 2 Kolajen
⦁ Tip 3 Kolajen
⦁ Tip 4 Kolajen
⦁ Tip 5 Kolajen

Tip 1 Kolajen


Vücutta en yaygın bulunan kolajen tipidir. Özellikle cilt, kemikler, tendonlar, bağlar ve dişlerin yapısında bulunur. Cilde esneklik kazandırırken, kemiklerin dayanıklılığını artırır. Ayrıca yara iyileşmesinde de önemli rol oynar.


Tip 2 Kolajen
Eklem kıkırdağının yapı taşıdır. Eklemlerin esnekliğini artırır ve sürtünmeye bağlı aşınmaları önler. Genellikle eklem rahatsızlıklarını önlemek veya hafifletmek amacıyla takviye olarak tercih edilir.


Tip 3 Kolajen
Tip 1 kolajenle birlikte çalışan bu kolajen türü, cilt, damarlar ve iç organların yapısında bulunur. Cildin elastikiyetini artırır, damarların esnekliğini korur ve kas dokusunun iyileşmesine katkı sağlar.


Tip 4 Kolajen
Hücre zarlarının altında bulunan bazal laminanın önemli bir bileşenidir. Hücrelerin yapısını destekler ve doku bariyerlerinin oluşmasına yardımcı olur. Özellikle böbrekler ve ciltte filtreleme işlevini yerine getirir.


Tip 5 Kolajen
Kornea, saç, plasenta ve bazı bağ dokularında bulunur. Diğer kolajen türlerinin organize edilmesine yardımcı olur ve bağ dokularının bütünlüğünü korur. Ayrıca saç ve cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır.

Tip 1 Kolajen Ne İşe Yarar?


Vücuttaki kolajenin yaklaşık %90’ını oluşturan Tip 1 kolajen, özellikle deri ve cilt sağlığı için hayati önem taşır. Yaş ilerledikçe üretimi azalır; stres, çevre kirliliği, dengesiz beslenme gibi faktörler bu süreci hızlandırır.
Tip 1 kolajen cilt sağlığını korur, kırışıklıkları önler ve kemik sağlığını destekler. Tendonları güçlendirerek eklem sağlığını korur. Yapılan araştırmalar, egzersizle birlikte kullanılan kolajen takviyelerinin özellikle diz ve omuz gibi yük taşıyan eklemlerde ağrıyı azalttığını, sporcularda kas toparlanmasını hızlandırdığını ve yağsız kas kütlesini artırdığını göstermiştir.
Kolajen, cildin elastikiyetini ve nem dengesini korur. Yaşlanmayla birlikte üretimin azalması kırışıklık, sarkma ve kuruluk gibi sorunlara yol açar. Kolajen takviyeleri cildin daha sıkı, pürüzsüz ve nemli kalmasına yardımcı olur.
Ayrıca kemik yoğunluğunu artırarak osteoporoz riskini azaltabilir. Kas dokusunun yapısını korur, yaşa bağlı kas kayıplarını önlemeye yardımcı olur ve egzersizle beraber kullanıldığında fiziksel performansı artırır.
Saç ve tırnak sağlığı açısından da önemlidir. Düzenli kullanım saç dökülmesini azaltır, tırnak kırılmalarını önler.

Yaşa Göre Kolajen Kullanımı


⦁ 20’li yaşlar: Vücut doğal olarak yeterli kolajen üretir. Kolajen içeren besinleri tüketmek genellikle yeterlidir.
⦁ 30’lu yaşlar: Kolajen üretimi azalmaya başlar. Günde 2,5–5 g kolajen takviyesi önerilebilir.
⦁ 40–50 yaş: Cilt esnekliği azalır, kırışıklıklar artar. Günde 5–10 g kolajen takviyesi faydalıdır.
⦁ 60 yaş üzeri: Kemik, eklem ve kıkırdak sağlığı için günde 10–15 g kolajen önerilir. Özellikle Tip 2 kolajen tercih edilmelidir.

Kolajen İçeren Besinler
Kolajen üretimini artırmak için şu besinleri tüketebilirsiniz:
⦁ Kemik suyu
⦁ Balık ve deniz ürünleri
⦁ Tavuk
⦁ Yumurta beyazı
⦁ Kırmızı et
⦁ Süt ve süt ürünleri
⦁ Narenciye (portakal, limon, greyfurt)
⦁ Kırmızı meyveler (çilek, ahududu, yaban mersini)
⦁ Sarımsak
⦁ Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, lahana)
⦁ Kuruyemişler ve tohumlar (badem, ceviz, chia tohumu)
⦁ Avokado
⦁ Domates

Kolajen Kaybını Önlemek İçin Neler Yapabiliriz?
⦁ Güneşten korunun: UV ışınları kolajen liflerine zarar verir.
⦁ Dengeli beslenin: C vitamini, çinko ve amino asitler açısından zengin gıdalar tüketin.
⦁ Sigara ve alkolden uzak durun.
⦁ Antioksidan alın: Kırmızı ve mor meyveler ile yeşil sebzeleri tüketin.
⦁ Bol su için.
⦁ Egzersiz yapın: Kan dolaşımını artırarak kolajen üretimini destekler.
⦁ Stresi yönetin: Meditasyon ve nefes egzersizleri yapın.
Kolajen düşük kalorili bir protein olduğu için kilo aldırmaz; aksine tokluk hissini artırarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Aşırı tüketimi sindirim problemlerine yol açabilir, bu nedenle 2–3 ay düzenli kürler hâlinde kullanmak idealdir.


Kolajen, içerdiği glisin aminoasidi sayesinde uyku kalitesini artırabilir. Spor sonrası kas onarımı için antrenmandan sonra, eklem sağlığı içinse spor öncesi alınabilir.
Eczacılar olarak kolajen takviyelerini değerlendirirken ürünün kaynağına (sığır, domuz veya balık jelatini) ve etik tercihlere dikkat edilmelidir. Düşük molekül ağırlıklı peptitlerin tercih edilmesi, sabırlı kullanımın teşvik edilmesi önerilir.

Sonuç olarak:
Kolajen peptit takviyeleri hem estetik hem de fonksiyonel sağlık açısından önemli bir destekleyicidir. Egzersizle birlikte kullanıldığında bağ dokularının yeniden yapılanmasına katkı sağlar ve yaşam kalitesini artırır. Ancak doz, kaynak ve beslenme gibi bireysel faktörlere göre etkiler kişiden kişiye değişebilir.
Eczacı olarak severek kullandığım ve önerdiğim kolajen takviyeleri hakkında merak edilenleri sizlerle paylaşmak istedim.
İhtiyacınıza ve yaşınıza göre uygun bir kolajen takviyesini tercih ederek sağlık ve güzellik yolculuğunuzu destekleyebilirsiniz.
Sağlıklı, ışıl ışıl günler dilerim.
Sevgilerimle…

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!