Eylül’de Yeni Bir Başlangıç
Eylül ayı, yazın hareketliliğinden sonra aileler için yeni bir düzenin başlangıcıdır. Çocuklar içinse; yeni okul yılı, yeni hedefler, bazen yeni arkadaşlıklar ve farklı öğretmenler demektir. Bu süreçte çocukların duygularını anlamak, onları sabırla desteklemek çok önemlidir. Çünkü sağlıklı bir okul yılı başlangıcı, bütün yıla yayılacak motivasyonun da temelini oluşturur.
Peki, çocuklarımızı bu yeni dönemde nasıl destekleyebiliriz?
- Okula Uyum Sürecine Destek Olmak
Okulun ilk günleri her çocuk için farklı duygular barındırır. Kimi heyecanla çantasını hazırlar, kimi ise annesinin elini bırakmakta zorlanır. Bu noktada ailelerin sabırlı ve anlayışlı yaklaşımı çok önemlidir.
- Sabah vedalaşmalarını kısa ama güven veren bir şekilde yapmak, çocuğun okula daha kolay adapte olmasına yardımcı olur.
- Çocuğun duygularını küçümsemek yerine “Seni anlıyorum, biraz kaygılanman çok normal” diyerek empati göstermek önemlidir.
- Akşam eve döndüğünde gününü anlatmasına fırsat tanımak, uyum sürecini hızlandırır.
Unutmayalım; çocukların okula alışma süresi her biri için farklıdır. Bazısı birkaç günde uyum sağlarken, kimisi haftalarca desteğe ihtiyaç duyabilir.
- Tatil Sonrası Ekran Süresini Düzenlemek
Yaz tatilinde çocukların ekran karşısında daha çok zaman geçirmesi çoğu evde yaşanır. Ancak okul dönemi başladığında, ekran süresini kontrol altına almak gerekir.
- Yasak koymak yerine çocuğun da fikrini alarak “ekran süresi kuralları” belirlemek daha etkili olur.
- Örneğin, “Ödevini yaptıktan sonra yarım saat oyun oynayabilirsin” gibi anlaşmalar, çocuğun hem sorumluluklarını yerine getirmesine hem de eğlencesini sürdürmesine fırsat tanır.
- Ev içinde ekran dışı alternatif etkinlikler oluşturmak (masa oyunları, puzzle, birlikte yemek yapmak gibi) çocuğun dikkatini farklı alanlara yönlendirir.
Böylece ekran süresini azaltmak bir ceza değil, doğal bir geçiş olur.
- Sorumluluk Bilincini Geliştirmek
Okul dönemi, çocukların sorumluluk bilinci kazanması için eşsiz bir fırsattır. Sorumluluk demek sadece ders yapmak değildir; günlük yaşamı düzenleyen küçük görevler de bunun bir parçasıdır.
- Çantasını hazırlamak, ödevlerini takip etmek, ertesi gün için giysilerini seçmek gibi küçük adımlar çocuğun özgüvenini artırır.
- Çocuk hata yaptığında hemen müdahale etmek yerine, deneyim kazanmasına izin vermek gerekir. Örneğin çantasına defter koymayı unuttuğunda öğretmeninden uyarı alabilir ama bu durum bir sonraki gün için kalıcı bir öğrenme sağlar.
- Ebeveynler, çocuğun yaptığı sorumlulukları fark edip “Teşekkür ederim, bunu senin yapman çok işime yaradı” diyerek takdir etmeyi ihmal etmemelidir.
Çocukların küçük sorumluluklarla büyüdükçe hayata karşı daha güçlü durduklarını görmek ebeveynler için de gurur verici bir deneyimdir.
- Oyun ile Öğrenmeyi Desteklemek
Çocukların en doğal öğrenme yolu oyundur. Dersleri yalnızca masa başında çalışarak öğrenmek bazen sıkıcı gelebilir. İşte burada ebeveynlerin oyunlaştırmayı devreye sokması çok etkilidir.
- Harfleri veya sayıları öğrenirken kart oyunları, eşleştirme oyunları kullanılabilir.
- Tarih ya da fen bilgisi konuları için küçük yarışmalar düzenlenebilir.
- Günlük yaşam içinde de öğrenme fırsatları vardır: markette alışveriş yaparken fiyatları toplamak, yemek yaparken ölçüleri hesaplamak gibi.
Oyun yoluyla öğrenmek, çocuğun hem derslere daha ilgili olmasını hem de bilgileri kalıcı şekilde hatırlamasını sağlar.
Son olarak;
Eylül, hem çocuklarımız hem de biz ebeveynler için yeni başlangıçların ayıdır. Bu dönemde çocuğumuza göstereceğimiz sabır, anlayış ve güven; yalnızca akademik başarısını değil, aynı zamanda duygusal gelişimini de destekleyecektir.
Çocuğumuzun en büyük motivasyonu, onun yanında güvenle duran aile desteğidir.
Sevgilerimle
