Kapak Konuğu: Kadir YILDIZ & Ali YILDIZ “Bir Yanda Tecrübe, Diğer Yanda Gelecek Kadir Yıldız ve oğlu Ali Yıldız , K- Yapı’nın temellerinde güveni büyütüyor.”

K-Yapı İnşaat: Güvenin ve Kalitenin Mimarı

İnşaat sektörü, yalnızca yapılarla değil, aynı zamanda insanların hayatlarına dokunan yaşam alanlarıyla anlam kazanır. İşte tam da bu noktada, yıllara dayanan deneyimi ve köklü duruşuyla öne çıkan bir marka var: K-Yapı İnşaat. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde faaliyet gösteren firma, kurucusu Kadir Yıldız’ın vizyonu ve oğlunun yenilikçi katkılarıyla sektörde güçlü bir aile markası olarak öne çıkıyor.

Yaklaşık 30 yıl önce temelleri atılan K-Yapı İnşaat, sadece beton ve demirle değil; güven, kalite ve insan odaklı bir anlayışla projelerini yükseltti. Kurulduğu ilk günden bu yana işini ciddiyetle ve titizlikle yapan firma, zamanla bölgesinde bir referans noktası hâline geldi. Gölcük ve çevresinde birçok başarılı projeye imza atan K-Yapı, yapı sektöründeki kalitesini sadece mimari detaylarda değil, müşteri ilişkilerinde ve satış sonrası hizmetlerde de göstermeyi başardı.

“Yarınlara Sağlam Adımlar.”

K-Yapı İnşaat’ın en belirgin özelliği; sağlamlıktan ödün vermeden estetiği ön planda tutması. Kadir Yıldız’ın yıllar içinde edindiği sektörel bilgi birikimi, oğlunun enerjisi ve çağın mimari trendlerine olan hâkimiyetle birleşerek, ortaya yalnızca ev değil; aynı zamanda bir yaşam tarzı çıkıyor. KY Yapı’nın projelerinde kullanılan her detay, yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Çünkü onlar için bir bina sadece dört duvardan ibaret değil; insanların hayatlarını geçireceği, anılar biriktireceği bir yuvadır.

Aile şirketi olmanın getirdiği güçlü bağlar ve uzun vadeli düşünce sistemi, K-Yapı’nın güvenilirliğini pekiştiriyor. Müşterilerine karşı şeffaf, dürüst ve çözüm odaklı yaklaşımıyla, sadece konut değil; güven de inşa ediyorlar. Bu yaklaşım sayesinde müşteri memnuniyetini yalnızca bir hedef değil, bir kurum kültürü hâline getirmiş durumda.

“Aile olmanın gücüyle, her projemize kendi evimizi kuruyormuşçasına yaklaşıyoruz.”

Kadir Yıldız ve oğlu, işlerini tutkuyla yapıyor. Sadece bugünü değil, geleceği de planlayarak adım atıyorlar. Kentsel estetiğe katkı sağlayan, çevreyle uyumlu, dayanıklı ve konforlu yapılarla markalarını sürekli olarak ileriye taşıyorlar. Her yeni projede, sadece bir yapı değil; bir değer, bir yaşam alanı, bir güven ortamı sunmayı hedefliyorlar.

Bugün K-Yapı İnşaat, Kocaeli‘de güvenle anılan, adı kaliteyle özdeşleşmiş bir marka olmayı başardı. Bunda en büyük pay, firmanın kurucusu Kadir Yıldız’ın ilk günkü özeni hiç kaybetmeden işini sevgiyle yapması ve bu mirası oğluna da aynı özenle aktarması.

K-Yapı İnşaat’ın hikâyesini ve kurucusu Kadir Yıldız ile yaptığımız özel röportajı keyifle okuyacağınıza eminiz. Deprem gerçeğinin getirdiği sorumluluklara değer veren bir firma, emeğin ve vizyonun bir araya geldiği başarı yolculuğu… Keyifli okumalar dileriz.

“Nesilden Nesile Güvenle İnşa Ediyoruz.”

Merhaba Kadir Bey, sizi tanıyabilir miyiz?
Elbette. Ben Kadir Yıldız. İnşaat sektörüne olan yolculuğum aslında çok küçük yaşlarda başladı. Henüz 9 yaşımdayken babamla birlikte şantiyelere giderdim ve o günlerde bu mesleğin hem disiplinine hem de heyecanına tanık oldum. Bu sektörde büyüdüm diyebilirim. Doğma büyüme İstanbulluyum; yıllar içerisinde İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyük şehirlerde çok sayıda önemli projeye imza attım. Ancak zamanla büyük şehirlerin karmaşası, özellikle ulaşım zorlukları beni yeni bir karar almaya itti. Bir sabah Bostancı’daki evimden yalnızca 6 kilometre uzaklıktaki bir yere ulaşmam tam 1 saat 15 dakikamı aldı. İşte o gün İstanbul’daki tüm programlarımı iptal edip Gölcük’e geldim. Aynı gün 4-5 arsa satın aldım ve içimden “Ben artık buradayım” dedim. 2014 yılından beri de Kocaeli’de projeler geliştiriyor, bu topraklarda kalıcı ve nitelikli işler yapmaya devam ediyorum.

K-Yapı İnşaat nasıl kuruldu? Hikayesi nedir?
K-Yapı İnşaat, aslında bir kararın değil bir yaşam tarzının sonucu olarak doğdu. Ailemle birlikte yıllarca inşaat sektöründe edindiğimiz deneyimi artık kendi vizyonumuzu yansıtacak bir yapıya dönüştürmek istedik. Amacımız sadece bina yapmak değil, içinde yaşam kurulan, huzurla yaşanan alanlar oluşturmaktı. Bu yüzden K-Yapı İnşaat’ı kurarken ilk günden itibaren kaliteyi, dürüstlüğü ve güveni temel prensiplerimiz olarak belirledik. Bugün baktığımda, bu prensiplerimiz sayesinde sadece projeler değil, uzun vadeli ilişkiler ve mutlu yaşamlar inşa ettiğimizi görüyorum.

K-Yapı İnşaat’ın uzmanlaştığı projeler nelerdir?

Biz daha çok butik ve nitelikli yaşam alanları üretmeye odaklanıyoruz. Konut projelerinde kaliteyi her zaman en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Özellikle geniş metrekareli, aile yaşamına uygun daireler ve müstakil villa projeleriyle öne çıkıyoruz. Mahalle dokusunu bozmayan, çevresiyle uyumlu, kullanışlı ve modern yapılar üretmeyi benimsiyoruz. Bu anlayış sayesinde hem yatırım değeri yüksek hem de uzun vadeli konfor sunan projeler ortaya koyuyoruz.

Bize projelerinizden bahseder misiniz?

Tabii. Bugüne kadar birçok farklı ölçekte projeye imza attık. Hisareyn’de yükselen Mavi Şehir Projesi, sunduğu sosyal olanaklarla bölgede fark yaratan prestijli bir yaşam alanı sunuyor. Tenis kortu, açık yüzme havuzu, basketbol ve voleybol sahaları, çocuk parkları, sosyal tesisler, akıllı ev sistemi ve 7/24 güvenlik hizmeti gibi birçok donatıya sahip olan bu proje, geniş ve ultra lüks daireleriyle modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Temmuz ayında tamamının teslim edilmesi planlanan Mavi Şehir, konforlu ve güvenli bir hayatın kapılarını aralıyor.

Yeniköy’de inşaatı devam eden Polenium Villaları ise doğayla iç içe, özgür ve ayrıcalıklı bir yaşam sunmak üzere tasarlandı. Tek ve ikiz müstakil villalardan oluşan bu proje, geniş bahçeleri, ferah iç planlamaları ve özel otopark alanlarıyla dikkat çekiyor. Modern mimarisiyle bölgeye değer katan Polenium, aileler için huzurlu ve bağımsız bir yaşam vadediyor.

Öte yandan, Değirmendere Merkez ve Topçular Mahallesi’nde devam eden butik konut projeleri de bölgenin dokusuna uygun olarak geliştiriliyor. Toplamda 48 daire ve 5 villadan oluşan bu projelerde hem estetik hem de işlevsellik ön planda tutuluyor. Her biri aile yaşamına uygun olarak tasarlanmış bu yapılar, merkezi konumları ve ulaşım kolaylığıyla da tercih sebebi.

Yakın zamanda hayata geçirilecek olan Villas K-Life ise geniş bahçe kullanım alanına sahip, deniz manzaralı ve birbirinden tamamen bağımsız deniz manzaralı triplex villalardan oluşuyor. Her villanın kendine ait otoparkı bulunuyor ve geniş teraslarıyla dikkat çekiyor. Bu proje, doğa ile iç içe, sakin ve konforlu bir yaşam arayanlar için benzersiz bir alternatif oluşturuyor.

‘’Projelerimizi bir “iş” olarak değil, bir “söz” olarak görüyoruz!’’

Firmanızın diğer inşaat firmalarından farkı nedir?

Bizim en büyük farkımız, projelerimizi bir “iş” olarak değil, bir “söz” olarak görmemiz. Her projemizle bölgemize ve insanlarımıza bir söz veriyoruz. Bu yüzden de kaliteden asla ödün vermiyoruz. Ayrıca biz büyük projeler yapalım, çok katlı binalar dikelim anlayışında değiliz. Az katlı, geniş yaşam alanlarına sahip, huzurlu bir yaşam vadeden projeler üretmeyi tercih ediyoruz. Müşteriyle doğrudan iletişimde olmak, samimiyetimizi hissettirmek ve projelerin her aşamasında şeffaf olmak da bizi farklı kılıyor.

Burası tam bir aile şirketi. Sizlerle biraz konuşan bile o güveni alıyor. Bunu nasıl sağladınız?

Aile yapımız aslında işimize de yansıyor. Biz kendi içimizde nasıl bir güven, sadakat ve saygı ortamı kurduysak, bunu müşterilerimize de aktarmaya özen gösteriyoruz. İnsanlar bizimle görüştüklerinde sadece bir ev satın almıyor; karşılarında samimi, sözüne sadık, ne dediğini bilen bir ekip görüyorlar. Sadece satış sürecinde değil, sonrasında da her zaman ulaşılabilir olmak bu güvenin temelini oluşturuyor. Müşterilerimizin birçoğuyla dost olduk; bu da bizim için en büyük başarı.

Türkiye’deki yapı kalitesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sektördeki en büyük eksiklik sizce nedir?

Türkiye’de yapı kalitesi çok değişken. Özellikle deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkede yaşıyoruz ve bu, kaliteden asla taviz verilmemesi gerektiğini bize sürekli hatırlatıyor. Ancak ne yazık ki sektörde hâlâ “görsellik” ön planda, altyapı ve dayanıklılık çoğu zaman geri planda kalabiliyor. Bence en büyük eksiklik, denetim mekanizmalarının yeterince güçlü olmaması. İkinci büyük eksiklik ise mesleki etik. Biz ise projelerimizi sadece yasa değil, vicdan denetimine de tabi tutuyoruz.

Yeni bir projeye başlarken ilk dikkat ettiğiniz kıstas ne oluyor: arsa, konum, müşteri profili yoksa başka bir şey mi?

Bizim için tek bir kıstas değil, birçok faktör bir arada değerlendirilir. Arsanın konumu, altyapı uygunluğu, bölgenin ihtiyaçları, ulaşım imkânları ve sosyal çevresi gibi unsurlar mutlaka dikkate alınır. Ancak müşteri profiline göre proje yapmak gibi bir anlayışımız yok. Kalite bizim için her koşulda sabit bir değer. İster merkezde, ister kırsalda olsun, her projede aynı kaliteyi sunmak temel ilkemiz.

İşlerin başında oğlunuzu daha çok mu göreceğiz?

Zamanla evet. Şimdilik daha çok öğrenme aşamasında ama bu işe olan ilgisi ve hevesi beni çok mutlu ediyor. K-Yapı olarak bir aile markasıyız ve bu bayrağı gelecek nesillere güvenle devretmek istiyoruz. O da bu sürecin içinde yer alarak adım adım sorumluluk almaya başlıyor.

Gelecek dönem planlarınız nelerdir?

Önümüzdeki dönemde, Gölcük ve çevresinde yaşam kalitesini yükseltecek, doğaya ve insana saygılı yeni projelerle varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Artık insanlar sadece ev değil, yaşam tarzı satın almak istiyor. Biz de bu anlayışla, sosyal donatıları zengin, ferah yaşam alanları sunan projelere ağırlık vermeye devam edeceğiz. Aynı zamanda sürdürülebilir mimari ve enerji verimliliği gibi konuları da önümüzdeki projelerde daha çok göreceğiz.