İbrahim ÇATALOLUK – “Chengdu Lezzetlerine Yolculuk: Sokak Lezzetlerinden Zarif Kokteyllere”

CHENGDU LEZZETLERİNE YOLCULUK: SOKAK LEZZETLERİNDEN ZARİF KOKTEYLLERE

 

Çin’in batısında, tarihi ve mutfağıyla öne çıkan büyük şehirlerinden biri olan Chengdu’dayız. Pandaların anavatanı olarak bilinen bu şehir, sadece sevimli ayıcıklarla değil, aynı zamanda olağanüstü bir yemek kültürüyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Kalabalık sokaklarından yükselen baharat kokuları, nehir kenarındaki mekanların dinginliği ve batı-doğu sentezini taşıyan modern dokularla Chengdu, tam anlamıyla bir “tat” yolculuğuna çıkmaya hazır olanlar için biçilmiş kaftan. Biz de bu yolculuğa, şehrin gizli hazinelerinden biriyle başladık: Jiajia Maocai.

Bir Kap, Bir Maşa, Sonsuz Lezzet: Jiajia Maocai

 

Şehrin ara sokaklarından birinde, salaşlığıyla insanı ilk bakışta şaşırtan Jiajia Maocai, gösterişten uzak ama lezzet konusunda cömert bir sokak restoranı. Plastik tabureler, dar kaldırımlar ve mutfağından yayılan iştah açıcı kokular… İlk başta “Acaba doğru yerde miyiz?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Ama kısa süre sonra önünüze gelen boş bir kap ve maşa, sizi Chengdu’nun en otantik yemek ritüellerinden birine davet ediyor.

 

Restoranın sistemi oldukça eğlenceli: Tezgahta dizili envai çeşit sebze, et, deniz ürünü ve tofu arasından dilediğinizi seçiyorsunuz. Kabınızı doldurdukça lezzet hayal gücünüzle yarışıyor. Seçtikleriniz tartılıyor ve fiyatı belirleniyor. Ardından malzemeler pişirilip masanıza getiriliyor. Yemeklerin baharat dengesi ve tazeliği harika. Ama itiraf etmeliyim ki, garson teyzemizin sürekli pilav kasemi doldurması, “yeter artık” bakışlarıma rağmen, günün en tatlı anılarından biriydi.

Amerikan Lezzeti Chengdu’da: The Cheesecake Factory

 

Bir sonraki durağımız ise oldukça beklenmedik bir yerdi: The Cheesecake Factory. Bu zincir restoranı daha önce Macau’da denemiştim; cheesecake’leri aklımda kalmıştı ama Chengdu’da karşıma çıkması küçük bir sürpriz oldu. Mekân, şık ve modern. Ana yemek olarak sipariş ettiğim somon, tam kıvamında pişmiş, dışı çıtır, içi sulu kalacak şekilde hazırlanmıştı. Ama esas yıldız elbette cheesecake’ti.

 

Tatlıların boyutu neredeyse başlı başına bir öğün sayılacak kadar büyük. Yoğun tatlarıyla bir dilimi bitirmek bile başlı başına bir mücadele. O yüzden size tavsiyem: Eğer The Cheesecake Factory’ye giderseniz, ya yemek ya cheesecake alın. İkisini birden denemek cesaret işi. Biz başaramadık, kalanları paketletip otel odasında iki gün boyunca tükettik!

 

Gecenin Işıltısı: Lan Kwai Fong ve Yejuan Chinese Room

 

Yemeklerin ardından soluğu Chengdu’nun gece hayatının nabzını tutan Lan Kwai Fong bölgesinde aldık. Burası adeta mini bir festival alanı gibi. Rengârenk ışıklar, müzik sesleri, sokakta dolaşan insanlar… Barların dizildiği bu cadde, eğlence arayanlar için biçilmiş kaftan. Ama biz kalabalığın arasından sıyrılıp daha sakin bir atmosfere geçmeye karar verdik ve kendimizi Yejuan Chinese Room adlı büyüleyici bir barda bulduk.

 

İçeri adım atar atmaz zaman tünelinden geçmiş gibi olduk. Loş ışıklar, Çin’e özgü işlemeli ahşap mobilyalar, duvarda geleneksel tablolar, fonda çalan melankolik Çin müzikleri… Sanki bir Zhang Yimou filmindeydik. Bar aslında eskiden konut olarak kullanılan bir yapıymış. Her biri başka bir karaktere sahip odalar, size özel bir deneyim sunuyor.

 

Kokteyller de en az atmosfer kadar yaratıcıydı. Ben at sütünden yapılmış, ekşimsi ama şaşırtıcı derecede lezzetli bir kokteyl denedim. Beggie de çiçek ve meyve aromalarıyla zenginleştirilmiş, tatlı bir kokteyl denedi. Onun kokteyli de oldukça lezzetliydi. Şarkılar arasında Joanna Wang’ın “Apple Blossom”u favorimiz oldu; şiddetle tavsiye ederim. Kokteyllerimizi yudumlarken garsonun, Çin işlemeleriyle süslü shot bardaklarıyla yaptığı ikram, gecenin en zarif jestiydi.

Çin’de İçki Kültürü: Dikkatli Tadım Şart

 

Çin’de alkollü içecek kültürü oldukça köklü ve dikkat gerektiriyor. Özellikle iş yemeklerinde veya sosyal ortamlarda içki içmek bir nezaket göstergesi sayılıyor. Ancak önemli bir uyarı: Çin’deki içkiler genellikle çok yüksek alkol oranına sahip. Özellikle “baijiu” adı verilen geleneksel içki, %50’nin üzerinde alkol oranıyla dikkat çekiyor. Birçok turist, ilk yudumda sersemlememek için yavaş ve temkinli olmayı tercih ediyor. Yani Çin’de içki içerken “azı karar, çoğu zarar” sözü hiç olmadığı kadar geçerli!

 

Son Söz: Chengdu’nun Tadı Damakta Kalıyor

 

Chengdu, sadece damaklara değil, ruhlara da hitap eden bir şehir. Hem sokak aralarındaki salaş lezzet duraklarında hem de zarif barlarında, gelenek ve yenilik arasında keyifli bir denge var. Yolunuz bu şehre düşerse, boş kaplarınızı doldurmaya, koca cheesecake’lere göğüs germeye ve at sütlü kokteyllerle tanışmaya hazır olun. Çünkü Chengdu, yemekle başlar, anılarla devam eder.

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!