Pınar GÜLENÇ – “Okul Öncesi Dönemde Sosyal ve Duygusal Gelişim”

OKULÖNCESİ DÖNEMDE SOSYAL ve DUYGUSAL GELİŞİM 

Okul öncesi dönem, bir çocuğun sosyal ve duygusal becerilerinin temellerinin atıldığı kritik bir süreçtir. Bu dönemde kazanılan beceriler, çocuğun ilerleyen yaşamında sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, duygularını yönetebilmesi ve kendine güvenli bir birey olabilmesi açısından büyük bir önem taşır. Aileler bu gelişimi desteklemek için aktif bir rol oynamalıdır.  

Sosyal duygusal gelişimin etkisi üzerine yapılan araştırmalar, bu alanda güçlü becerilere sahip çocukların daha sağlıklı ve başarılı bireyler olduğunu göstermektedir. Örneğin, Denham ve Weissberg (2004), sosyal ve duygusal becerilerin yalnızca bireysel refahı değil, aynı zamanda okul başarısını da arttırdığını ifade etmiştir. Araştırmalara göre sosyal duygusal becerileri güçlü bireyler daha az psikolojik sorun yaşar ve sağlıklı ilişkiler kurar (Eisenberg ve arkadaşaları,2001). 

Sosyal- Duygusal Gelişimin Önemi 

İlişki Kurma Becerisi: Sosyal gelişim, çocuğun başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmasını, paylaşmayı, iş birliği yapmayı ve empati geliştirmeyi sağlar. 

Duygu Yönetimi: Duygusal gelişim çocuğun öfke, mutluluk, hayal kırıklığı gibi birçok duygusunu tanıyabilmesi ve bu duyguları uygun şekilde ifade edebilmesi için gereklidir. 

Öz Güven ve Kendilik Algısı: Erken dönemde sağlıklı sosyal-duygusal gelişim, çocuğun kendine güvenini artırır ve olumlu bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olur. 

Problem Çözme ve Karar Verme: Sosyal beceriler çocukların sorunlar ile başa çıkabilme ve bağımsız kararlar alabilme yeteneğini destekler.  

Ailelerin Dikkat Etmesi Gereken Noktalar 

Duygusal İhtiyaçlara Duyarlılık: Çocukların duygusal ihtiyaçlarına zamanında ve sevgi ile cevap vermek güven duygusunu geliştirir.  

Pozitif İletişim Kurma: Çocuğun fikirlerine, hissettiklerine ve yaşadığı deneyimlerine değer vermek,  çocuğun, kendini ifade edebilme becerisini geliştirir. 

Tutarlı ve Sabırlı Olmak: Tutarlı davranışlar, çocuğun güven duygusunu pekiştirir. Sabır, çocuğun duygusal iniş çıkışlarına anlayışlı yaklaşmayı sağlar.  

Özgürlük ve Sınırlar Dengesi: Çocuğun keşif yapmasına izin vermek ile birlikte net ve sevgi dolu sınırlar koymak, onun kendisini güvende hissetmesini sağlar.  

Rol Model Olmak: Çocuklar çevrelerindeki yetişkinleri örnek alarak sosyal ve duygusal davranışlarını şekillendirir. Ebeveynlerin empati kurması, saygılı davranması ve duygularını uygun şekilde ifade etmesi önemlidir.  

Ailelere Öneriler 

Duygularını Tanımaya Yardımcı Olun: Çocuğunuzun, duygularını anlamasına yardımcı olun. Örneğin, “Üzgün görünüyorsun, anlatmak ister misin?” gibi ifadeler kullanarak duygularını anlamlandırmasını sağlayabilirsiniz.  

Oyun ve Etkileşimlere Zaman Ayırın: Oyun çocuğun sosyal ve duygusal gelişi için en etkili araçlardan biridir. Ailece oyun oynayarak paylaşma, sıra ile oynama ve problem çözme becerilerini destekleyebilirsiniz. 

Empatiyi teşvik edin: Çocuğun başkalarının duygularını anlamasına yardımcı olun. Örneğin, bir arkadaşının ağladığını gördüğünde ‘Sence arkadaşın neden üzgün olabilir? gibi sorular sorarak empati kurmasını destekleyin. 

Bağımsızlığı destekleyin: Çocuğun kendi kararlarını almasına ve sorumluluk üstlenmesine, üstlendiği sorumlulukların sonuçlarını yaşamasına fırsatlar tanıyın. Örneğin:, Kıyafet seçimi veya bir etkinlik planlaması gibi basit yaşına uygun görevlerde özgürlük tanıyabilirsiniz. 

Olumlu Davranışlarını Ödüllendirin: Çocuğunuzun olumlu sosyal davranışlarını fark edip övün. Örneğin: ‘Oyuncağını kardeşinle paylaştığın için çok mutlu oldum ‘gibi ifadeler davranışlarını pekiştirecektir. 

Kitap Okuyarak Duyguları Öğretin: Çocuk kitapları duyguların ve sosyal etkileşimlerin nasıl yönetileceğine dair eğitici hikâyeler sunar. Kitap okuyarak bu konular üzerine sohbet edebilir, konuşabilirsiniz. 

 

Okulöncesi dönemde sosyal ve duygusal gelişimi desteklemek, çocuğun gelecekteki mutluluğu ve başarısı için güçlü bir temel oluşturur. Sevgi dolu, anlayışlı ve destekleyici bir ortam sağlayarak bu gelişimi destekleyebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki bir çocuğun en etkili öğretmenleri ebeveynleridir. Bu dönemde gösterilen çaba, hayat boyu sürecek ve çok olumlu etkiler yaratacaktır. 

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!