Seda ERSOY – “ÇOCUK VE OKUL KARŞILAŞMASINDA ORYANTASYON SÜRECİ”

Okula uyum sürecinde öğretmen olarak, çocukları sıcak karşılamak ve şefkatle yaklaşmak çok önemlidir. Çocuğun korku ve kaygılarını anlamak, güvende olduğunu hissettirmek, uyuma yönelik dikkatini çeken eğlenceli oyunlar tasarlamak sürecin sihirli değneklerindendir.

Peki okul sürecinde öğretmene düşen görevler nelerdir?

Öğretmen, çocuğun okula ve kendine güven duymasını sağlayabilmek için öncelikle çocuğun özelliklerini anlamalı, onun yaşına uygun gelişimsel özellikleri bilmeli ve çocuğa uygun bir yaklaşım geliştirmelidir. Her çocuk benzersizdir ve biriciktir; onu tanımak ve güven duygusunu artırmak için ilk adım, çocuğun okula başlamadan önce ailesinden detaylı bilgi edinmektir. Okula başladığında bu bilgiler, öğretmenin çocuğa yaklaşımında rehberlik edecektir.

Çocuk, sınıfa adım attığında, tamamen yeni bir ortamla karşılaşır; evinden farklı, kendisi için yabancı ancak keşfetmeye hevesli olduğu bir dünya… Farklı akranlarının olduğu renkli bir atmosfer… Öğretmenin, çocuğun ortamı tanımasına ve keşfetmesine izin vermesi önemlidir; bu yaklaşım, çocuğun merakını gidermesine yardımcı olur. Aksi takdirde, dikkati dağılabilir ve çocuk, öğretmenine odaklanmakta zorlanabilir.

Bazı çocuklar; çevreyi keşfetmek, yeni gördüğü oyuncakları incelemek isteyebilirler. Ancak güven eksikliği veya öğretmenleri ile diğer arkadaşlarının nasıl tepki vereceğini bilmedikleri için yerlerinden kalkmamayı da tercih edebilirler. Bu durumda, öğretmenin çocuğa yardımcı olması gerekir; sınıfı ve içinde bulunan materyalleri tanıtmalı, ilgisini çeken bir oyuncağa yönlendirerek onu teşvik etmelidir.

Bazı çocuklar çok hüzünlenir ve hiçbir şeyle ilgilenmek istemezler; bu tür durumlarda, çocuğa sarılmak, elini tutmak veya onu kucaklamak, öğretmene güven duygusunu kazanmak için ilk adım olabilir. Öte yandan, çocuğu okulda gezdirmek ve diğer sınıflardaki öğrencileri göstermek, onun rahatlamasına yardımcı olabilir. Aile her ne kadar iyi bir şekilde okulu tanıtsa da; yeni bir ortam -özellikle ayrılma anksiyetesinin en yoğun olduğu yaşlarda- çocuklar için stresli olabilir. Bu sebeple çocuğu kapsamak gerekir.

Okula başlayan bir çocuğun ilk günlerinde, sınıf kurallarına hemen uyması ve düzene adapte olması beklenmemelidir. Çocuğun bu kuralları kavraması, alışması ve uygulamaya başlaması zaman alacaktır. Diğer öğrencileri izleyerek kuralları anlamasıyla birlikte, öğretmenlerin açıkladığı kuralların, çocuğun rahatça anlayabileceği bir dilde olması önemlidir. Kuralların nedenini açıklamak ise, çocuğun kuralları öğrenme ve uygulama sürecini kolaylaştırır. Nedenlerini belirtmeden kurallar koymak, çocuğun benzer durumlara uyum sağlamasını zorlaştırabilir ve farkında olmadan aynı hataları tekrarlamasına neden olabilir.

Okula uyum sürecinde çocuğun kaygılarına odaklanmak, endişelerini artırabilir. Bunun yerine, çocuğun dikkatini oyunlar ve oyuncaklar üzerinde yoğunlaştırmak oldukça önemlidir. Süreci yöneten paydaşlardan rehber öğretmenler veya psikologlar, çocukları oyun terapileriyle bireysel veya grup çalışmaları şeklinde hazırlayarak, uyum sürecinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlayabilirler. Ayrıca, çocuğun katılacağı etkinlikler hakkında önceden bilgi verilmesi, onu hazırlamak için önemlidir. Bilinmezlik; çocuklar için endişe verici olabilir, bu nedenle bilinmeyenleri en aza indirmek bu süreç büyük önem taşımaktadır. Çünkü çocuklar için sonuç ne olursa olsun belirsizlik, kaygı vericidir.

Oryantasyon döneminde çocuğun okula uyumu kadar, ailenin de yeni duruma adapte olması önemli noktalardan biridir. Genellikle ayrılma kaygısı yaşayan çocuklarda, anne veya babalar da aynı kaygıyı yaşarlar ve çocuğu bırakmakta zorlanabilirler. Aile, yeni başlayan çocuğuyla birlikte sınıfa girmelidir ve bahçede bekletilmemelidir; fakat çok nadir durumlarda ihtiyaç halinde yönetim tarafından süreç kontrol edilerek bu alan tanınabilir. Bu tür durumlarda, çocuk farklı hastalık veya uyum sorunları bahaneleriyle annesine veya babasına gitmeye çalışır ve sınıftaki etkinliklere odaklanmakta zorlanır.

Uyum sürecinde en kritik nokta, öğretmen ve ailenin sürekli olarak iletişim halinde olmasıdır. Öğretmen, sınıftaki gelişmeleri aileyle paylaşmalı ve aynı şekilde aile de öğretmenle iletişimde olmalıdır. Çünkü işbirliği içinde çalışmak; akademik, sosyal ve duygusal olarak çocuğun özgüvenli gelişimini destekleyecektir. Anne-baba ve çocuk arasında kurulan sıcak bir iletişim, yeni okula başlayan çocuğun uyumunu kolaylaştıran en önemli unsurdur.

Yukarıda da belirtildiği gibi okula uyum süreci (oryantasyon) bir çocuğun sosyal yaşamında büyük bir yer kaplamaktadır. Okul ve aile işbirliği bu süreçte oldukça önemlidir. Oryantasyon döneminde her bir çocuğun hızının farklı olduğunu bilerek yaklaşmak kritik bir konudur. Bu sebeple “Otlar çeke çeke büyümez” sözünü atlamamak gerekir. Çocuk ne zaman hazırsa, o zaman oryantasyon süreci biter. Önemli olan güvenli bağlanma ile çocuğa eğlenceli, sıcak bir okul ortamı ve şefkat dolu bir aile ortamı sunmaktır.

Okulumuzda yürütülen oryantasyon süreci ve okulumuz hakkında bilgi almak için kurumumuzun 05334842341 numaralı telefonundan randevu alarak bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Seda ERSOY, PhD

Okul Müdürü / Özel Yahya Kaptan Keşfeden Eller Anaokulu

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!